MAHKEMESİ: ÇAL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 03/05/2012NUMARASI: 2010/201-2012/133Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Davacılar öncelikle muris muvazası hukuksal nedenine dayalı olarak pay oranında iptal ve tescil isteminde bulunmuşlar, aşamalarda harçlandırdıkları ıslah dilekçesiyle muvazaa yanında hata, hile ve vekalet görevinin kötüye kulllanılmasına da dayandıklarını bildirmişlerdir,Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Öncelikle belirtmek gerekirki, özellikle 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra,belli bir nedene dayanarak açılan davada, sonradan başka başka hukuksal nedene de dayanılmasında yasaya aykırı bir yön yoktur.Ancak, gerek hata ile hile ve gerekse vekalet görevinin kötüye kullanılması davaları, murise teb'an yani muris adına açılan davalardır. O halde, bu tür davaların terekeye iade ya da tüm mirasçılar adına tescil isteğiyle açılması zorunludur. Somut olayda pay oranında istekte bulunulamayacağından hata, hile ve vekalet görevinin kötüye kullanılması istekleri bakımından davanın görülebilmesine olanak yoktur.Muvazaa iddiasına gelince, dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakanın, davacılardan H.ile arasının açık olduğu, temlik sırasında gösterilen toplam satış bedeli ile gerçek değer arasındaki farkın fahiş olduğu, temlik tarihi ile miras bırakanın ölüm tarihi arasında 1 ay kadar kısa süre geçtiği, 1936 doğumlu miras bırakanın aslında satıma ihtiyacının bulunmadığı, yaşlı bir kimsenin tüm malvarlığını bir tek işlemle elden çıkarması bakımından mâkûl bir neden gösterilemediği, esasen savunulan bedelin miras bırakanın yeni bir ev almasına yetecek miktardan uzak olduğu gözetildiğinde, yapılan temliklerin aslında bağış olmasına karşın satış biçiminde gösterildiği, mirastan mal kaçırmak amacıyla hareket edildiği kabul edilmelidir.Hal böyle olunca, davanın muris muvazaası nedeniyle kabul edilmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddedilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. KABULÜ ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.