Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1784 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 12306 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ: DEMİRCİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 24/09/2008NUMARASI: 2008/39-2008/130Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, davacı H.’nin kayden paydaşı olduğu 18 parsel sayılı taşınmaza davalıların yol açmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ile eski hale getirilmesini istemişlerdir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, dava konusu yolun 18 sayılı parsel içerisinde olmasına rağmen, orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle, davanın reddine dair önceden verilen kararın, Dairece; “… davacı İbrahim’in kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan hakkının bulunmadığından davasının reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ne varki, davacı H.’nin kayden paydaş olup, çap kaydının iptale kadar geçerli olacağı, o halde mülkiyet hakkına değer verilmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği” belirtilerek bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davalıların yolun ulaşıma açılmasında doğrudan doğruya fiili bir müdahalelerinin bulunmadığı, yolun yapım ve bakım sorumluluklarının olmadığı gerekçesiyle, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 18 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu ve dava dışı kişiyle birlikte davacılardan H.’nin kayden paydaş bulunduğu, davalı köy tüzel kişiliği ile davalı ihsan’ın kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı, ancak davalı İ.’ın 3091Sayılı Yasa hükümleri uyarınca anılan taşınmaz içerisinden geçen yol sebebiyle idari men kararı aldığı ve infazı için diğer davalı köy tüzel kişiliğinin görevlendirildiği anlaşılmaktadır.Gerçekten de, kayden davacı H.’nin paydaşı bulunduğu taşınmazdan, davalılar dışındaki maden arayıcıları tarafından yol açıldığı sabittir. Taşınmaz hakkında idari men kararı alınarak infazı için köy tüzel kişiliğinin görevlendirilmesi “muaraza yaratma” niteliğinde olup, hukuki elatma olarak kabul edilmelidir. Zira, 3091 Sayılı Yasanın 15.maddesi hükmü uyarınca, aleyhinde men kararı alınan kişinin karara konu edilen taşınmazı kullanması halinde cezai yaptırıma maruz kalacağı tartışmasızdır. O halde, davalıların taşınmaza elatmadıklarının kabulüne olanak yoktur.Kaldı ki, taşınmaz içerisinde yol olarak kullanılan bölümün davalı kişi tarafından kullanıldığı gibi köy tarafından da, idari men kararından sonra yolda gerekli olan düzenlenmelerin yapıldığı dosya kapsamıyla sabittir.Hal böyle olunca; yolun davalılar tarafından yapılmadığı gözetilerek, eski hale getirilmesi talebinin reddine ve elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın tümden husumet yokluğu nedeniyle reddine hükmedilmiş olması doğru değildir. Davacı tarafın bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.