Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17694 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9521 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : FOÇA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/05/2012NUMARASI : 2010/291-2012/151Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.11.2013 Salı günü saat 11.24'de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkinidir.Mahkemece, elatma olgusunun keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; davacı İbrahim'in de aralarında bulunduğu arsa sahipleri tarafından dava dışı yüklenici ile yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi için Foça Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2001/8 E sayılı davanın kabulüne, anılan dosya ile birleştirilen ve eldeki davanın davalısı Sıtkı'nın yüklenici ile birlikte arsa sahiplerine karşı açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verildiği ve kararın 08.04.2010 tarihinde kesinleştiği, davacının eldeki davada tapu iptali ve tescil davasının kesinleşmesine rağmen dava konusu 5 nolu parselde bulunan bağımsız bölümün davalı Sıtkı tarafından diğer davalı Gürkan'a kiraya verilmek suretiyle haksız olarak işgal edildiğini ileri sürerek davalıların haksız müdahalesinin önlenmesine ve 10. 000 TL ecrimisilin davalı Sıtkı'dan tahsiline karar verilmesini istediği, ancak davacının dava dilekçesinde elatmanın önlenmesine karar verilmesini istediği dairenin 1 numaralı bağımsız bölüm olduğunu belirttiği, 26.09.2011 tarihli bilirkişi raporunda 2 numaralı bağımsız bölümden söz edildiği ve her iki bağımsız bölümün de 05.11.2010 tarihli satın alma yoluyla davacı adına kayıtlı olduğu ve bu bağımsız bölümlerden birinde davalı Sıtkı'nın kiracısı sıfatı ile davalı Gürkan'ın oturduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, elatma haksız eylem olup elatmanın önlenmesi davalarında haksız elatmayı gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılır. Öte yandan, ecrimisil kötüniyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu bir nevi haksız işgal tazminatıdır.Somut olaya gelince, 1 ve 2 nolu bağımsız bölümler davacı adına kayıtlı olup her ne kadar mahkemece 1 nolu bağımsız bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de; mahkemece dava konusu bağımsız bölümün hangisi olduğu (1 nolu bağımsız bölüm mü yoksa 2 nılu bağımsız bölüm mü olduğu) açıklığa kavuşturulmadığı gibi davacı her iki bağımsız bölümde de 05.11.2010 tarihinde malik olduğu halde, davacının malik olmadığı dönemi de kapsar biçimde ecrimisile hükmedilmiştir.Öte yandan, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde 6100 sayılı HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Somut olayda, mahkemece alınan bilirkişi raporunun değinilen ilkelere uygun ve hükme yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Hâl böyle olunca, dava edilen bağımsız bölümün hangisi olduğunun açıklığa kavuşturulması ve ecrimisilin davacının malik olduğu 05.11.2010 ile dava açıldığı tarih olan 14.12.2010 tarihine kadarki dönem için belirlenmesi davalı Sıtkı natamam olan dava konusu bağımsız bölümde iyileştirmeler yaptığı savunmasında bulunduğuna ve Foça Asliye Hukuk Mahkemesinde 2011/134 E sayılı dosyada yaptığı imâlat nedeniyle bedelin tahsili için dava açtığını bildirdiğine göre tazminat davasının sonucu da gözetilerek davalının açıklanan savunması üzerinde durulması ve ecrimisil hesabının varılacak sonuca göre yapılması gerekirken bu hususun gözardı edilmesi davacının sadece davalı Sıtkı'dan ecrimisil talebi olmasına ve davalı Gürkan'dan bu yönde bir talebi bulunmamasına rağmen sanki Gürkan'dan ecrimisil isteği varmış gibi adı geçen hakkında ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş olması doğru değildir.Tarafların temyiz itirazları değinilen yönler itibarıyle yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.