MAHKEMESİ : ISPARTA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/06/2012NUMARASI : 2011/224-2012/188 Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava; tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden davanın, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlüğü döneminde 07.02.2008 tarihinde 7.000-TL değer gösterilerek asliye hukuk mahkemesinde açıldığı, davanın kabulüne dair verilen kararın 14. Hukuk Dairesince eksik inceleme nedeniyle bozulması üzerine mahkemece bu kez 07.06.2012 tarihinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 382/2-ç maddesi gereğince davanın çekişmesiz yargı usulüne tabi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, mülga 1086 sayılı HUMK'nun 8. maddesi gereğince, mamelek hukukuna ilişkin davalarda, kural olarak görevli mahkeme dava konusunun davanın açıldığı tarihteki değerine göre belirlenmelidir. Görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu da tartışmasızdır. Mülga 1086 sayılı HUMK’nun 8. maddesinin 1. fıkrası uyarınca dava konusunun dava tarihindeki değeri görev hususunu belirleyen esas kriterken, 6100 sayılı HMK’da bu kritere yer verilmeden mahkemelerin görev alanları belirlenmiş ve aynı yasanın 383. maddesi uyarınca, 382. maddede belirtilen çekişmesiz yargı işlerinde, görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu ifade edilmiştir. Ne var ki, 6100 sayılı HMK’nun geçici 1. maddesinde açıkça "bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri kanunun, yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz" hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda dava 07.02.2008 tarihinde açılmış olup, dava tarihi ve değeri dikkate alındığında, 1086 sayılı HUMK gereğince davanın asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği anlaşıldığı halde mahkemece 6100 sayılı HMK'nun geçici 1. maddesi gözardı edilerek diğer hükümleri uygulanmak suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilmesi ve Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 29.04.2011 tarihli ve 2011/4294 E., 2011/5839 sayılı bozma ilamı doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı tarafın bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı HMK'nun geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.