Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17517 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6047 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : YALOVA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/12/2013NUMARASI : 2012/194-2013/599Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, tetkik hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü; -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; mirasbırakanın çekişme konusu 150, 625, 642, 667, 764, 899, 1441, 3003, 3004, 3005, 3006, 3007, 3008, 3009, 3768, 3769, 3770, 3771, 3772, 3773 parsel sayılı taşınmazlardaki ¼’er paylarını ve 1561 ada 6 parseldeki 293/1725 payını 10.10.2001 tarihli akitle kardeşi davalıya satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.Davacılar, anılan temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.Dosya kapsamı ile, mirasbırakanın 21 parça taşınmazdaki paylarını kardeşi davalıya temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenerek davacılar Hüseyin ve Fatih davası bakımından davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalının öteki temyiz itirazlarına gelince; davacılar muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açtıkları iptal ve tescil davasında önce muris adına tescil talebinde bulunmuş iseler de, 26.04.2013 tarihinde usulüne uygun olarak davalarını ıslah suretiyle miras payları oranında iptal ve tescil talep etmişlerdir. Öte yandan, davada iştirak de sağlanmamış olup, mirasçı R.. A..’un davada yer almadığı açıktır.O halde, dava konusu taşınmazlarda muristen davalıya temlik edilen taşınmaz payları üzerinden davacılar Hüseyin ve Fatih’in miras payları oranında iptal ve tescile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile dava dışı mirasçı Ruhinaz’a da pay verilecek şekilde hüküm tesis edilmiş olması isabetsizdir. Diğer taraftan; eldeki davada hükümden sonra davacı Yasemin’in mahkemeye ibraz ettiği 01.10.2014 tarihli dilekçesi ile, davadan feragat ettiğini bildirdiği görülmektedir. Bilindiği üzere; feragat kat'i hükmün hukuki neticelerini doğurur ve davanın her aşamasında, başka bir ifadeyle yargılama sonuçlanıp, hükmün kesinleşmesi tarihine kadar davadan feragat edilebilir.Hal böyle olunca; mahkemece davacı Y.. A..’ın feragat dilekçesi de gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği kuşkusuzdur.Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.