MAHKEMESİ : ANTALYA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/12/2011NUMARASI : 2010/27-2011/439Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.11.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat A.. K.., davalılar V.. Y.. v.d. vekili Avukat A..Z.. ile temyiz edilen davalı H.. K.. vekili Avuka..S.. A.. geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen Feri Müdahil ...İnşaat Turizm ve Ticaret Ltd. Şti. vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakanı H.. K..'nın, dava konusu taşınmazlarını ölünceye kadar bakma akti ve satış suretiyle muvazaalı bir şekilde davalılara devrettiğini, mirasbırakanın, evlatlığı olan kendisinden mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak temliki işlemleri gerçekleştirdiğini ileri sürerek, davalı Veli adına olan 5449 ada 12, 341, 387, 348, 404, 563, 419, 396, 789 parsel sayılı taşınmazların; davalı Halil adına olan 811 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payın tapu kayıtlarının iptal edilerek miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, iddiaların doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Davalıların yanında müdahil olan .... Limited Şirketi, dava konusu 5449 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerine bina yapmak üzere davalı Veli ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşmeye göre yapılacak binanın 1, 2, 5, 6 ve 7 nolu bağımsız bölümlerinin yüklenici olan şirkete; diğer 3, 4 ve 8 nolu bağımsız bölümlerin ise arsa sahibine ait olacağının belirlendiğini belirterek, bu hususun tespitini istemiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan 1922 doğumlu H.. K...'nın 18.08.2009 tarihinde ölümü ile davalı eşi Hatice ile evlat edindiği davacı Murat 'ın mirasçı olarak kaldıklar; mirasbırakanın, kendisine karşı evlatlık görevinin yerine getirilmediği iddiasıyla davacı aleyhine açtığı evlatlığın refi davasının Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 8.11.2000 tarihli, 2000/416 esas 2000/1523 karar sayılı kararıyla iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddedilerek kesinleştiği; dava konusu 811 nolu parsel sayılı taşınmazda mirasbırakan ile davalı eşi Hatice 1/2 oranında paydaş iken, paylarını 4.000,00-TL bedel karşılığında 21.11.2008 tarihinde davalı Halil'e satış yoluyla temlik ettikleri; mirasbırakanın, diğer dava konusu 396, 419,563 ve 789 parsel sayılı taşınmazları 11.07.2006 tarihli ölünceye kadar bakma akti ile davalı Veli'ye; 5449 ada 12 parsel sayılı taşınmazı 29.04.2004 tarihli, 341, 348, 387 ve 404 parsel sayılı taşınmazları ise 30.03.2005 tarihli ölünceye kadar bakma akitleri ile davalı eşi Hatice'ye temlik ettiği; Hatice'nin de anılan taşınmazları 11.07.2006 tarihli ölünceye kadar bakma akti ile yeğeni olan davalı Veli'ye devrettiği anlaşılmaktadırTüm dosya kapsamına göre; mirasbırakan H.. K..'nın, ölünceye kadar davalı eşi Hatice ile birlikte ikamet ettiği evinin bulunduğu 811 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını komşusu olan davalı Halil'e satış yoluyla temlik ettiği, evinin bulunduğu taşınmazdaki payını satmasını gerektiren bir ihtiyacının olmadığı, davalı Halil'in ise ev ve bahçe vasfındaki bu taşınmazı satın aldıktan sonra kullanmadığı, mirasbırakanın ölümünden sonra da taşınmazı davalı eşi Hatice'nin kullandığı, satış bedelinin ödediğinin kanıtlanamadığı, taşınmazın toplam değeri olarak akitte gösterilen 4.000,00 TL satış bedeli ile keşfen belirlenen değeri olan 97.862,44 TL arasında aşırı fark bulunduğu, satışa rağmen murisin aynı yaşam biçimini sürdürdüğü, ekonomik durumunda herhangi bir değişiklik olmadığı, öte yandan, mirasbırakanın yaşı ve hastalığı nedeniyle bakıma ihtiyaç duyduğu için 5449 ada 12 parsel sayılı taşınmazını 29.04.2004 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile davalı eşi Hatice'ye temlik ettiği, önceleri mirasbırakanın bakımıyla davalı eşi Hatice'nin ilgilendiği, ölümünden son 2-3 yıl önce tamamen bakıma muhtaç hale geldiğinde ise her türlü ihtiyaçlarını davalılardan Veli'nin karşıladığı, hastaneye götürerek tedavisini yaptırdığı; mirasbırakanın, gerçekten bakımının sağlanması amacıyla davalı eşi Hatice'ye 5449 ada 12 parsel sayılı taşınmazı 29.04. 2004 tarihli ölünceye kadar bakma akti ile temlik ederek, bakım ihtiyacını karşılamasına rağmen; aleyhine evlatlık sözleşmesinin iptali davası açtığı dolayısıyla aralarında kırgınlık bulunan davacıdan malkaçırma amacıyla temlikleri yapmayı sürdürdüğü bir başka ifadeyle davaya konu 341, 348, 387, 396, 404, 419, 563, 789 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak yapılan ölünceye kadar bakma akitlerinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna varılmaktadır.O halde, mirasbırakan Hasan tarafından davaya konu 341, 348 ,387,396, 404, 419, 563, 789 parsel sayılı taşınmazların tamamının ölünceye kadar bakma akti ile 811 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payın ise satış yoluyla yapılan temliklerinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu kabul edilmek suretiyle, sözü edilen taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacının temyizi ile davalıların öteki temyiz itirazlarına gelince; mirasbırakan tarafından, dava konusu 341, 348, 387, 404 parsel sayılı taşınmazların tamamının temlik edilmesi nedeniyle, bu taşınmazların tamamı üzerinden davacının miras payı oranında kabul kararı verilmesi gerekirken, yanılgılı olarak 1/2 oranında pay temlikinde bulunmuş gibi değerlendirilerek, 1/2 pay üzerinden hüküm kurulmuş olması isabetsiz olduğu gibi mirasbırakan tarafından, dava konusu 5449 ada 12 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak yapılan ölünceye kadar bakma aktiyle gerçekten bakımının sağlanmasının amaçlandığı, işleminin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı gözetilerek, 5449 ada 12 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanının reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek kabul kapsamına alınması ve mirasbırakan tarafından davalı Halil'e 811 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payın temlik edildiği gözetilerek, davalı Halil'in sadece 1/2 payın değeri olan 48.931,22 TL üzerinden davacının 3/4 miras payına karşılık gelen 36.698,41 TL üzerinden belirlenecek harç ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekirken, davaya konu tüm taşınmazların değeri üzerinden belirlenen harç ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması da doğru değildir.Davacının ve davalıların bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile ) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraf vekilleri için 990.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, 12.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.