Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17477 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13263 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ECRİMİSİLYanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.Mahkemece, iddianın ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı,.... İzafeten, ... 1. Bölge Müdürlüğü'nün ..... Vakfı adına kayıtlı olan dava konusu 706 parsel sayılı taşınmazı davalı ... İdaresinin haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullanıldığını ileri sürerek 22.02.2006 ile 31.08.2011 tarihleri arasındaki dönem için 20.737,00 TL ecrimisile karar verilmesini istediği, davalının esasa cevap süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı savunmasında bulunduğu anlaşılmaktadır.13.09.2012 tarihli bilirkişi raporunda 20.10.2006 ile 31.08.2011 tarihleri arasındaki ecrimisil bedeli 21.205,00 TL olarak hesaplanmış, 01.10.2012 tarihinde davacı ecrimisil talebini rapordaki bedel üzerinden ıslah etmiştir. Davalı ıslah edilen miktar yönünden yasal süresi içinde zamanaşımı definde bulunulmuş olmasına rağmen definin dikkate alınmadan hüküm kurulması isabetsizdir.Ayrıca, davacı tarafın dava dilekçesinde, 20.02.2006 – 31.08.2011 tarihlerinde 20.737,00 TL ecrimisil talep ettiği, davalı vekilinin ise esasa cevap süresi içerisinde sunduğu cevap dilekçesinde zamanaşımı savunmasında bulunduğu, mahkemece, zamanaşımı defi kabul edilerek dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için hüküm kurulduğu ve böylece 20.02.2006 ile 20.10.2006 arasındaki döneme ilişkin ecrimisil talebinin reddedildiği kabul edilip bu döneme ilişkin ecrimisil bedelinin belirlenmesi ve reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücreti verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi de yerinde değildir.Hal böyle olunca, yukarıda değinilen hususlar dikkate alınarak bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalının, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.