Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17439 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12202 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/06/2013NUMARASI : 2010/589-2013/370Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi yönünden davanın açılmamış sayılmasına;ecrimisil isteğinin ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, elatmanın önlenmesi yönünden davanın takip edilmediği gerekçesi ile açılmamış sayılmasına;ecrimisil isteğinin ise kabulüne karar verilmiş;davalı, dava dilekçesinin ve gerekçeli kararın usulüne uygun olarak kendisine tebliğ edilmediğini, tebligatların yapıldığı adresten başka bir adreste ikamet ettiğini, savunma hakkının kısıtlandığını ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin, hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. (1086 sayılı HUMK’nun 73.) maddesi uluslararası sözleşmeler ve Anayasanın 36. maddesiyle en temel yargısal hak olarak kabul edilen hukuki dinlenilme hakkı gözetilerek, mahkeme, tarafları dinlemeden, onların iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür. Öte yandan, tebligatın nasıl ve kimlere yapılacağı adres araştırması ve tespitin yöntemi 7201 sayılı Tebligat Kanununda gösterilmiş, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 48 ve devamı maddelerinde de adres bilgilerinin tutulması, güncellenmesi ve kullanılması ile ilgili hükümler öngörülmüştür. Öncelikle, yasaya uygun biçimde taraf teşkilinin tamamlanmasından sonra işin esasına girilmesi, deliller toplanarak bir sonuca ulaşılması asıldır. Değinilen işlemler nedeniyle tebligat bilgilendirme yanında, belgelendirme özelliği de bulunan bir usuli işlemdir. Tebliğ ile ilgili, Tebligat Kanunu ve Tüzük hükümleri şeklidir. Bu nedenle, tebligata ilişkin yasal hükümlerin gözden uzak tutulmaması ve uygulanması zorunludur. Kural olarak “tebligat” tebligat yapılacak kişiye bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasanın 3. maddesiyle eklenen 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2 maddesinde ‘’ Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri bilinen en son adres olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.’’ aynı yasanın 5. maddesiyle eklenen Tebligat Kanununun 21/2 maddesinde "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." Muhataba tebligat yapılamamışsa, tebliğ memuru bulabileceği adresleri araştırır, bulamazsa durumu muhtara onaylatmak suretiyle saptar, tebliği çıkaran kuruluşa bildirir. İlgili kuruluş kişinin adresini resmi veya özel kurum ve dairelerden gerekli gördüklerinden araştırır. Buna rağmen, adres tespit edilemezse adres meçhul sayılarak ilanen tebligat kararı verilebilir. (Teb.K 28. md ) özetlenen ilkeler, yasal ve yargısal uygulamalarla benimsenmiş öğretide de bu yönde görüşler ifade edilmiştir. (1.H.D. 29.09.2009 2009/ 4569-9393, 1. H.D. 22.03.2010 2010/ 1988-3235, HGK 20.09.1999 1-609/744 Baki Kuru HMU 2. cilt. 5. 1582, 1583) Taraf teşkilinin sağlanması Anayasanın 90/son maddesi delaletiyle AİHS’ nin 6. maddesi hükmü uyarınca adil yargılanma hakkının da bir gereğidir. Somut olaya gelince;gerekçeli kararın tebliği davalı adına Tebligat Yasasının 21. maddesine göre yapılmış ise de davalının bu adreste (... mahallesi... caddesi..... sokak.... Konakları A Blok 1. Kat D:8 Pendik/İstanbul adresinde) oturmadığı,daha öncesinde davalıya davacı vekilinin delil listesinin yine aynı adrese tebliğe çıkarılıp adresten ayrıldığından bahisle iade edilen tebligat içeriğinden anlaşılmaktadır.O halde,davalının temyiz isteğinin süresinde olduğunun kabulü zorunludur.Öte yandan; davalı tarafca dosyaya sunulan 13.02.2014 tarihli ve ... Mahallesi Muhtarlığı tarafından düzenlenen yerleşim yeri adres bilgisine göre; davalının, ... mahallesi.... sokak.No:10/2 Çekmeköy/İstanbul adresinde dava tarihi öncesi olan 16.06.2009 tarihinden beri ikamet ettiği halde dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye ile gerekçeli kararın ... mahallesi.... caddesi...... sokak.....Konakları A Blok 1. Kat D:8 Pendik/İstanbul adresine tebliğe çıkarıldığı görülmektedir.Bu durumda, hem gerekçeli kararın hem de dava dilekçesi ve duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini söyleyebilme olanağı yoktur.Hâl böyle olunca; usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra yanların gösterecekleri kanıtların toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmaksızın işin esası bakımından yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.