Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17388 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17187 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ: BİSMİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 21/12/2012NUMARASI: 2012/11-2012/657Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davaya konu edilen taşınmazların ne şekilde hukuka aykırı olarak satıldığı iddiasının davacı tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı tarafından sunulan Diyarbakır Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/1879E., 2011/1547K., 24.11.2011 tarihli hasımsız veraset ilamından, davacının da miras bırakan AA'nın mirasçıları arasında yeraldığı, murise ait çekişme konusu taşınmazların mirasçıları adlarına intikallerin ise davacının mirasçı olarak yer almadığı Bismil Asliye Hukuk Hakimliği'nin 1964/62E., 1964/72K. Sayılı, 08.07.1964 tarihli veraset ilamının ibraz edilerek yapıldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi; ketmi verese (mirasçılığın gizlenmesi) davalarında uyuşmazlığın çözümü, hasımlı veraset ilamı alınmak üzere açılacak bir dava sonucu, miras bırakanın tüm mirasçılarının belirlenmesi ve davacının bu mirasçılar arasında yer alıp almadığının saptanmasına bağlıdır.Ne var ki somut olayda; çekişme konusu taşınmazların tapuda intikalleri sırasında ibraz edilen hasımsız veraset ilamı ile davacının elde etmiş olduğu hasımsız veraset ilamı arasında mirasçılar yönünden farklılık bulunduğu halde bu çelişki giderilmeden sonuca gidilmiştir.Hal böyle olunca; davacıya hasımlı veraset ilamı alması için dava açmak üzere süre verilmesi dava açılır ise sonucu beklenerek temin edilecek hasımlı mirasçılık belgesi doğrultusunda işin esası değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar üzerinde durulmasının yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.Davacı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.