Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1737 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 12821 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: ANKARA 21. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 21/10/2008NUMARASI: 2007/154-2008/360Taraflar arasında görülen davada;Davacılar,miras bırakanları adına tapuda kayıtlı 2114 (imarla 42872) ada 22 parsel sayılı taşınmaza davalı C.Döküm A.Ş.nin tel örgü ile çevirip diğer davalıya kiraya vermek ve kullanmak suretiyle her iki davanın müdahale ettiklerini ileri sürüp elatmanın önlenmesine ve 117.000,00 YTL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı C.Döküm A.Ş,kayden paydaşı bulundukları 2114 ada 24 parseli satın aldıkları şekliyle kullandıklarını,taşınmazda imar uygulaması yapılarak dava konusu yerin davacıların miras bırakanı adına tescil edildiğini,komşuları ile birlikte alt yapı çalışmaları tamamlanıncaya kadar taşınmazları mevcut haliyle kullanma konusunda anlaştıklarını,5 yıldan fazla dönem için ecrimisil istenemeyeceğini,taşınmazın bir kısmını diğer davalıya kiraya verdiklerini,muhtesat bedeli ödenmeden dava açılamayacağını diğer davalı,dava konusu taşınmazı kiracı sıfatıyla kullandığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece,çekişme konusu taşınmaza müdahalenin imar uygulaması sonucu meydana geldiği,haksız işgal ve müdahale olmadığından ecrimisil istenemeyeceği,muhtesat bedeli ödenmeden elatmanın önlenmesine karar verilemeyeceği,davacının muhtesat bedelini ödemeyeceğini bildirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar,davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla tetkik hakimi . .. raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir.Davalı Cer Döküm ve Makina San.A.Ş, paydaşı olduğu taşınmaza yaptığı imalatların imar uygulaması ile davacıların miras bırakanı adına tescil edilen taşınmazda kaldığını, muhtesat bedelleri ödenmeden elatmanın önlenmesinin istenemeyeceğini, diğer davalı da taşınmazı Cer Döküm ve Makine San.A.Ş'den kiraladığını bildirip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının muhtesat bedellerini ödemeyeceğini bildirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden 22 nolu imar parselinin davacıların murisi adına tapuda kayıtlı olduğu, davalı Cer Döküm ve Makina San.A.Ş.ne ait biriket duvar tel örgü, beton saha ve kavak ağaçlarının murisine ait taşınmazda kaldığı anlaşılmaktadır.Bu belirlemeye göre yanlar arasındaki uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkinin 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesinden kaynaklandığı açıktır.Hemen belirtilmelidir ki, bir kimse kendisine yada yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşa etmiş ve yapı imar uygulaması sonucu davalıya ait imar parseli içinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamaz Bu gibi durumlarda yasa koyucu, imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluğunu duymuş; 3194 Sayılı Yasanın 18.maddeleri hükmü ile yapı bedelleri parsel maliklerince yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı yada ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı sürece, bu yapıların ömürlerini dolduruncaya kadar eski sahiplerine kullanma olanağı tanınmıştır.Öte yandan, anılan yasanın 5 ve 20.maddeleri ile de bina- yapı tanımlanmıştır.Bu maddelere göre bina; kendi başına kullanılabilen, üstü örtülü ve insanların içine girebilecekleri ve insanların, oturma çalışma öğrenme veya dinlenmelerine veya ibadet etmelerine yarayan, hayvanların ve eşyaların korunmasına yarayan yapılardır.Yapılar; imar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabilir.Tüm bunların yanında, kavak ağaçlarının menkul hükmünde olup, dikilen kişi tarafından sökülüp götürebileceği de yargısal uygulamalar gereğidir.Somut olaya yukarıdaki ilkeler uyarınca bakıldığında, davalı tarafından yapılan imalatların basit nitelik taşıdıkları ve 3194 Sayılı Yasanın 18.maddesinin uygulanmasına imkan verecek yapı niteliğini taşımadığı kuşkusuzdur.Hal böyle olunca; bedel olmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeler ile reddedilmesi doğru değildir.Davacıların temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.02.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.