Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17357 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13723 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLYanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Dava; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan deliller ile davalının, 32976 ada, 11 parsel sayılı taşınmazdaki 188/319 payı, 30/07/1991 tarihinde ortak mirasbırakanları ...'den, 131/319 payı da 24/07/1991 tarihli satış akdi ile dava dışı üçüncü kişiden temellük ederek anılan taşınmazda bağımsız malik olduğu, mirasbırakanın 18/12/2002 tarihinde öldüğü geriye mirasçı olarak yedi kız, bir erkek çocuk bıraktığı, davacıların murisin kız çocukları, davalının ise erkek çocuğu olduğu, murisin kız çocuklarından mal kaçırma amacıyla çekişmeli taşınmazdaki payını muvazaalı olarak oğlu olan davalıya tapuda satış gibi göstermek suretiyle temlik ettiği saptanmak suretiyle temlike konu 188/319 payın iptal ve tesciline karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacının temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği üzere; gerek davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı Yasanın 388. ve gerekse bu yasayı yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Yasanın 297. maddesinde hükmün kapsamı açıkça belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 297/1-c fıkrasında (1086 s. HUMK'nun 388/3), hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise (1086 s. HUMK'nun 388/son) hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir.Bu durumda; dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsayacak şekilde hüküm kurulması gerektiği kuşkusuzdur.Davacı dava dilekçesinde; muris tarafından temlik edilen 188/319 pay bakımından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinde bulunulmakla birlikte üçüncü kişi adına kayıtlı iken bedeli ödenmek suretiyle davalı adına tescilin sağladığı iddia edilen 131/319 payın da iptali istenildiği halde anılan 131/319 pay bakımından bir hüküm kurulmamıştır.Hal böyle olunca; çekişmeli taşınmazda üçüncü kişiden iktisap edilen 131/319 pay bakımından 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesi gözetilmek suretiyle olumlu-olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken değinilen husus üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün, açıklanan nedene hasren (6100 sayılı HUMK'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.