Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1732 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 12806 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: TORBALI 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 23/10/2008NUMARASI: 2007/230-2008/424Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki bulunduğu 214 parsel sayılı taşınmaza komşu parselden davalının sınır ihlali yapmak suretiyle müdahale ettiğini, zeytin mahsulünü toplayarak zarar verdiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesine ve 1.312.00.-YTL tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazı yılladır malik sıfatıyla kullandığını, zeytin ağaçlarını kendisinin yetiştirdiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Karşı davasında; yıllardır 231 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte dava konusu yeri malik sıfatıyla kullandığını, üzerinde 52 adet zeytin ağacı yetiştirdiğini ileri sürüp taşınmazdaki zeytin ağacı bedelinin ve zeytin ağaçlarının tarlaya kattığı değer olarak 6.408.91.-YTL.nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının sınır ihlali yapmak suretiyle müdahale ettiği, davalının anılan yeri malik sıfatıyla kullandığı,iyi niyetli olan davalının zorunlu ve faydalı giderleri isteme hakkı bulunduğu,zeytin ağaçlarının taşınmaza ekonomik değer kattığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne,karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı ve davalı tarafından s??resinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi . .. raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat, karşı dava ise tazminat isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; kayden davacıya ait çekişme konusu 214 parsel sayılı taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın elattığı belirlenmek ve davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiş olması doğrudur. Davalının öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince; dava konusu 214 parsel sayılı taşınmazın 26.03.1970 tarihinde kesinleşen kadastro tutanağında taşınmazda 4 adet zeytin ağacının varlığından söz edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan uygulama sonucunda ise 48 adet zeytin ağacı tespit edilmiştir. Dosya kapsamı ve kendi kabulü ile yıllardır yeri kullandığı sabit olan davalının taşınmazdaki ağaçlardan dört adedi dışındakileri yetiştirdiği sonucuna varılmaktadır. Bu durumda, kadastro tespitinde belirlenen 4 adet zeytin ağaç mevcut ise elde edilecek geliri hesap edilerek davacı lehine bu miktarın hüküm altına alınması, davacıya ait hiç zeytin ağacı yoksa sadece zemine göre ecrimisilin hesaplanacağı kuşkusuzdur.Öte yandan; karşı dava bakımından davalı hiçbir akdi ilişki olmaksızın kadastro tespitinden sonra davacının maliki bulunduğu taşınmazda zeytin ağaçları yetiştirmiş olup kötü niyetli zilyet olduğu açıktır. Kötü niyetli zilyedin sadece taşınmaza yaptığı zorunlu giderleri isteyebileceği gözetilerek bunun hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.