MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLYanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili ile davalılar ..... vekilinin tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR-Dava, imar parsellerinin tapularının iptali ile kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir. Mahkemece, çekişmeye konu imar parsellerine dayanak idari işlemin idari yargıda iptal edildiği, kayıt maliki davalılar lehine Türk Medeni Kanunu'nun 712. maddesindeki koşulların gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının, maliki olduğu 420 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda davalı Belediyenin 21.07.1987 tarih ve 1987/815 sayılı encümen kararı ile imar uygulaması yaptığını, idari yargıda açmış olduğu dava neticesinde imara dayanak idari işlemin iptal edilerek kesinleştiğini ileri sürerek, 420 ada 1 nolu parsele isabet eden 1293 ada 9, 10 ve 11 nolu imar parsellerinin tapusunun iptali ile yola isabet eden bölümle birlikte adına tesciline karar verilmesi istekli eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.Gerçekten de, davacının, çekişmeye konu imar parsellerine dayanak 21.07.1987 tarihli 1987/815 sayılı belediye encümen kararının iptali yönünde açmış olduğu davasının ....İdare Mahkemesi'nin 12.03.1996 tarih, 1996/146 Esas, 1996/162 sayılı kararı ile kabul edilerek işlemin iptal edildiği, Belediyenin temyizi üzerine de Danıştay 6. Hukuk Dairesi'nin 24.02.1997 günlü, 1996/1628 Esas, 1997/960 Karar sayılı ilamı ile de onanarak kesinleştiği görülmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki; idari işlemin, idari yargı yerinde iptal edilmesi halinde sicil kayıtlarının dayanağının kalmayacağı, kaydın yolsuz tescil durumuna düşeceği, bu durumda da kadastral parsele dönüleceğinde kuşku yoktur.Ne var ki, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden, davaya konu yapılan 1293 ada 9, 10 ve 11 nolu imar parsellerinin 1994 yılında 39 nolu imar uygulamasına tabu tutulduğu ve bu uygulama ile oluşan yeni imar parsellerinin (2609 ada 9, 10 ve 11 nolu parseller) Tapu Sicil Müdürlüğünce 18.05.1994 tarihinde tescillerinin yapıldığı görülmektedir. O halde, son yapılan imar işleminin ayakta olduğu, başka bir ifadeyle geçerliliğini koruduğu gözetildiğinde eldeki davanın dinlenme olanağının kalmadığı açıktır.Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalı ... vekili ile davalılar ... ...ve ... vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.