MAHKEMESİ : MALATYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/04/2013NUMARASI : 2013/14-2013/205Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Davacılar, çekişmeli taşınmaz üzerindeki evi miras bırakanlarının ölümünden beri kardeşleri olan davalının kullandığını, miras payını devretmesi sebebi ile taşınmazda herhangi bir hakkının kalmadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve şimdilik dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık olmak üzere toplam 6.000.-TL ecrimisile karar verilmesini istemişler, yargılama sırasında ecrimisil miktarı yönünden dava dilekçelerini ıslah ederek toplam 7.613,50.-TL ecrimisilin tahsilini talep etmişlerdir.Davalı ise, murisin sağlığından beri çekişme konusu yerde oturduğunu, tahliye etmesi veya ecrimisil ödemesi yönde davacıların herhangi bir taleplerinin olmadığını, işleri bozulunca taşınmazdaki payını dava dışı kardeşine devrettiği belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişmeye konu taşınmazın kiraya verilecek yerlerden olduğu gerekçesi ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dört bloklu bir zemin iki normal katlı yirmidört daireli kargir apartman vasıflı çekişmeye konu 572 ada 108 parsel sayılı taşınmazın 1/24 payının tarafların miras bırakanı K. Y. adına kayıtlı olduğu, kayıt malikinin 23.02.19997 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak davada taraf olarak yeralan çocukları ile dava dışı oğlu H.B. Y.'in kaldıkları anlaşılmaktadır.Dosya içeriği ve toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Hükmün bu yönü ile ONANMASINA.Davalının öteki temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; ecrimisil, kayıt malikinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği haksız işgal tazminatıdır. Kural olarak, müşterek veya iştirak halindeki mülkiyet durumunda taşınmazı kullanan malikten ecrimisil talep edilebilmesi için, diğer maliklerin taşınmazdan yararlanma isteklerini karşı tarafa iletmiş olmaları gerekir. Yararlanma isteminin iletilmesi de belli bir şekil şartına bağlı değildir. İntifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası, her türlü delille kanıtlanabilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.02.2002 gün ve 2002/3-131 E, 2002/114 K sayılı ilamı)Somut olaya gelince; çekişmeye konu yeri tarafların miras bırakanlarının ölüm tarihi olan 1997 yılından beri davalının kullanımında olduğunun tarafların kabulünde olduğu, davacıların geçen süre zarfında taşınmazdan yararlanmak istedikleri yönünde davalıya herhangi bir ihtarda bulunduklarını ispat edemedikleri, kaldı ki her iki tarafın da tanık olarak gösterdikleri S. Y.ile T.Y.'in keşifteki beyanlarında; davacının babasının sağlığından beri çekişmeye konu yerde oturduğunu, davacılar ile dava dışı kardeşlerinin evden çıkması veya kira vermesi yönünde davacıdan herhangi bir taleplerinin olmadığını, babalarının ölümünden sonrada davacının oturmasına müsaade ettiklerini bildirdikleri görülmektedir.O halde; davacıların yararlanmadan engellendiklerini (intifadan men koşulunun gerçekleştiğini) söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca, ecrimisil isteği bakımından davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Davalının belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.