Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17243 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7972 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLYanlar arasında görülen tapu iptal-tescil davası sonunda, yerel mahkemece tavzih talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece 26.12.2001 tarihinde davanın kabulü ile 11 parsel sayı taşınmaz kaydının iptali ile kadastral parsel gibi tapuya tesciline karar verilmiş,davacı tavzih talebinde bulunmuştur.Davacının tavzihe ilişkin talebi kabul edilerek ''.. 11 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili İmar uygulamaları idare mahkemesince iptal edilmiş olup kesinleştiğinden bu parsel ile ilgili davalılar adına oluşturulan tapu kaydının iptali ile eski 890 parsele dönüştürülmesine, .......3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/784 E 1993/31 K sayılı dosyası ile bu parseldeki 22724 m2 alanın kamulaştırılmasına ilişkin kararın dikkate alınmak sureti ile buradaki kamulaştırma ve irtifak hakkı belirtilerek tapu kaydına işlenmesine...'' karar verilmiştir.Mahkemece karar verildikten sonra davacı tarafın isteği üzerine dosya tekrar ele alınarak, 07.09.2012 tarihli tavzih kararıyla hüküm fıkrası değiştirilmiş olup, bu hususun yasal olduğu söylenemez. Bilindiği üzere; 1086 sayılı HUMK.'nun 455. (6100 sayılı HMK'nin 305.) maddesi hükmü uyarınca tavzih ile ancak, hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa hükmün icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını ya da tereddüt veya aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Öte yandan, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar tavzih yoluyla sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez. Hal böyle olunca, mahkemece hükmü değiştirecek nitelikte tavzih kararı verilmesi doğru değildir. Davacının ve müdahil davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, mahkeme kararının bu yöne hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.