MAHKEMESİ : ÇANAKKALE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/07/2013NUMARASI : 2013/76-2013/235Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecirimisil davası sonunda, yerel mahkemece davalı şirket yönünden davanın reddine, davalı Hasan yönünden elatmanın önlenmesi ile ecrimisil talebinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davalı şirket yönünden davanın reddine, davalı Hasan yönünden elatmanın önlenmesi ile ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 205 ada 11 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu sabittir. Davacı, taşınmazın davalılar tarafından izni ve bilgisi olmaksızın işgal edilip tamamının depo olarak kullanıldığını ileri sürerek, eldeki davayı açmış, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda 10 parsel sayılı taşınmazın maliki davalı Hasan'ın taşınmazın toplam 10.58 m² kısmını kapalı alan yaparak depo olarak kullanmakta olduğu, diğer davalı 12 parsel sayılı taşınmaz maliki ..... Ticaret Limited Şirketi'nin ise taşınmaz içerisindeki açık alana iki adet sanayi tüpü koyduğu davalıların kabulü ile de anlaşılmıştır.Bilindiği üzere, elatma bir haksız eylem olup, elatmanın önlenmesi davaları da haksız eylemi gerçekleştiren kişi ya da kişiler aleyhine açılır. Ecrimisil ise, kötüniyetli zilyedin hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız fiil tazminatı niteliğindedir (TMK. md. 995).Davalı Hasan'ın, davacı taşınmazının 10.58 m²'lik kısmı dışında kalan diğer kısımlarını fiilen kullandığı davacı tarafça kanıtlanamadığı gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davacının, davalı şirkete yönelik temyiz itirazlarına gelince; davalı şirketin iki adet sanayi tüpü koymak suretiyle müdahalesinin bulunduğu ve halen devam ettiği keşfen sabit olduğu gibi davalı şirketin de kabulündedir. Bu durumda, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekirken, davalı şirket yönünden davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir.Öte yandan, davacı her iki davalının dava konusu taşınmazı haksız kullanımları nedeni ile 10.560.-TL ecrimisil isteğinde bulunmuş ise de, herbir davalının elattığı kısımlara ilişkin her dönem için ayrı ayrı ecrimisil miktarı belirtilmemiştir, bu durumda öncelikle davacıdan isteğini miktarlandırması için açıklama istenilerek, koşulların varlığı halinde davalı şirket yönünden ecrimisile hükmedilmesi gerekeceğinin dünüşülmemesi de doğru değildir.Davacının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.