MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/05/2012NUMARASI : 2010/327-2012/318Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu tarla vasıflı taşınmazda davacının paydaş olduğu, davalının ise taşınmazın 30 yıldır kendi zilyetliğinde olduğunu belirterek davanın reddini savunduğu, ancak kayıttan ya da mülkiyetten kaynaklanan herhangi bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır.Ne var ki; davalı vekili yargılama sırasında ihtilaf nedeniyle 2-3 yıldır çekişmeli taşınmazı davalının kullanmadığını belirterek, keşif yapılmasını talep etmiştir.Hemen belirtilmelidir ki; böylesi bir durumun saptanması halinde davanın konusuz kalacağı açıktır. Bu durumda da kurulacak hüküm davanın kabulü olmayıp, konusuz kalan istek bakımından karar verilmesine yer olmadığıdır. Zira her iki hüküm arasında gerek avukatlık ücreti gerekse harç bakımından davalı yararına fark meydana gelecektir.Öyle ise mahkemece; yukarıda değinilen beyanın mahallinde keşif yapılarak doğru olup-olmadığının saptanması, gerçekten de dava sırasında taşınmazın kullanımının sona erdirildiğinin saptanması halinde elatmanın önlenmesi isteği bakımından "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulması gerekirken, belirtilen husus üzerinde durulmadan yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davalının belirtilen sebeplerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.