MAHKEMESİ : KOCAELİ 3. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/07/2012NUMARASI : 2010/959-2012/982Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi,yıkım, ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davaların reddine ilişkin olarak verilen karar, taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Asıl ve birleşen dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davada ise elatılan 0,35 m2'lik bölümün hata payı kapsamında kaldığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin reddine, bu bölüm için belirlenen 480,00 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Davacı asıl davada, komşu parsel maliki olan davalının inşa ettiği kömürlüğün bir bölümünü, birleşen davada ise sınıra çektiği duvarın bir bölümünü 11 sayılı parseline taşırmak suretiyle elattığını ileri sürerek, eldeki davaları açmıştır. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 11 parsel sayılı taşınmazın davacı, komşu 15 parselin ise davalı adına kayıtlı olduğu, davalının inşa ettiği kömürlüğün kendi taşınmazı içerisinde olup,11 parsel sayılı taşınmaza taşkınlığının bulunmadığının keşfen saptandığı, yapılan duvarın ise bilirkişi rapor ve krokisinde kırmızı çizgi ile gösterilen 0,35 m2 lik bölümünün davacı taşınmazına taşkın olduğu anlaşılmaktadır. O halde, asıl davaya konu kömürlük bakımından elektronik aletle yapılan ölçüm sonucunda elatmanın bulunmadığının tespitiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğrudur. Davacının bu hükme yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ne var ki, birleşen davada inşa edilen duvarın 0,35 m2'lik bölümünün davacı parseline taşkın olduğunun tespit edilmesine, duvarın temelli ve kalıcı yapı niteliğinde bulunmamasına, davalının da bu yönde bir savunma ve talebinin olmamasına karşın, elatılan bölümün bedeli karşılığında davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.Mahkemece, birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davacının birleşen davaya yönelik temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedeni uyarınca davalının temyiz isteminin reddine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.