Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17040 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13321 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLYanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağıştan rücu hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının kayden malik olduğu 59 parsel sayılı taşınmazı, karakol yapılması için davalıya temlik ettiği, taşınmazın halen Maliye Hazinesi adına kayıtlı olduğu, Köy karar defterinde yer alan ve 01/11/1992 tarihinde alınan kararda karakol binası yapımı için maliye hazinesine taşınmaz verilmesinin kararlaştırıldığı, İl Jandarma Komutanlığının 28.02.2005 tarihli yazısı ile Yiğitler Karakolunun lağvedilmesinin istenildiği davacının karakol binasının yapılmadığını ileri sürerek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, Türk Borçlar Kanunu'nun 297. maddesi hükmüne göre, bağışlayanın, geri alma sebebini öğrendiği günden başlayarak bir yıl içinde bağışlanmayı geri alabilir.Somut olayda, davacının 2010 yılına kadar karakol yapılacağı dü??üncesinin devam ettiği, İl Jandarma Komutanlığının 28.02.2005 tarihli yazısı kurumlar arası yazışma olup, davacının bu yazıdan bilgisinin bulunduğuna dair delil olmadığı, davacı tarafından karakol yapılmayacağını kesin olarak öğrendiği tarihten itibaren T.B.K.'nun 297. maddesinde öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra davasını açtığını gösterir somut bir delil bulunmadığı ve davanın süresinde açıldığının kabulü gerektiği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, davanın süresinde açıldığının kabulü ile toplanan delillerin sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.