Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1704 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 12030 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: IĞDIR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 30/10/2007NUMARASI: 2006/42-2007/368Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, kadastroca 751,752 parsellerin davalı hazine, 13 parselin de davalı Belediye adına tespit ve tescil edildiğini, bir kısım taşınmazında tespit harici bırakıldığını, oysa tapu kayıt kapsamı ve zilyetliklerinde bulunduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair karar Dairece “… davacıların dayanak tapu kaydının dava konusu 752 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünü kapsadığı, davanın kabulünün bu nedenle kural olarak doğru olduğu, davacıların dayanak tapu kaydından pay satın aldıkları, haklarının edindikleri payla sınırlı olacağı, kalan payların hazine üzerinde bırakılması gerektiği gerekçesiyle …” bozulmuştur.Bozmaya uyularak, davacılar H...K... mirasçıları ile M....K.....tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına, Mustafa ve M...K.. tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, davacılar M.... ve M.... 13 ve 751 parseller yönünden taleplerinin reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar M....ve M... K....ve davalı hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında özetle, kayıt miktar fazlasının ifrazının mümkün olmadığı gözetilmek suretiyle miktar fazlalığının taşınmazın genel yüz ölçümüne nazaran oranlanarak davacıyı taşınmazda paydaş kılmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gereğine değinilmiştir.Mahkemece bozmaya uyulmuş olmakla orada belirtilen şekilde işlem yapılarak karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.Anılan bu hususun bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğuracağı da kuşkusuzdur.O halde, mahkemece bozma kararı çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile taşınmazın genel yüz ölçümüne göre ifrazın mümkün olmadığı bildirildiği halde kayıt miktarının krokisinde “L” ile gösterilen bölümünün ifraz edilmek suretiyle müstakilen davacılar adına tesciline karar verilmiş olması doğru değildir.Tarafların öteki temyiz itirazları yerinde olmamakla beraber değinilen hususlara yönelik temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK’nun 428. md. gereğince BOZULMASINA alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.2.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.