Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1701 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 12036 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: TRABZON 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 05/07/2007NUMARASI: 2005/59-2007/185Taraflar arasında görülen davada;Davacı, dava konusu 60 ( yeni 76) parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, 285.51 m2’lik taşınmazın Trabzon Belediyesince 82.38 m2’lik kısmının kamulaştırıldığını, Trabzon 2.Sulh Hukuk Mahkemesinde yeniden kat mülkiyeti kurulması için dava açtığını, kamulaştırılan kısımdan arta kalan bölümün 203.13 m2 olması gerekirken 206.14 m2 olarak tescil edildiğini, 3.01 m2’lik artışın mağduriyetine neden olduğunu, tapuda “bu parselin 65.65 m2’sinin yola tecavüzlü olduğu” şeklinde şerh bulunduğunu, taşınmazın tapusunun 203.13 m2 olarak düzeltilmesi ile tapudaki şerhin terkinini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava tapu kayıt yüzölçümünün düzeltilmesi ve sicil kaydında yer alan şerhin iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden toplanan delillerden, öncesi 209 ada 60 parsel olan dava konusu taşınmazın dava dışı Trabzon Belediyesince 82.38 m2'sinin kamulaştırıldığı kamulaştırmadan arta kalan kısmın ise 209 ada 76 parsel nosu ve 206.14 m2 miktarı ile taraflar adına tescil edildiği görülmektedir. Davacı taşınmazının yüzölçümünün kamulaştırmadan arta kalan kısmının 203.13 m2 olması gerekirken 3.01 m2 fazlası ile tescil edildiğini, bu durumun mağduriyetine neden olduğunu ileri sürerek, tapunun düzeltilmesiyle taşınmazın sicil kaydındaki "...bu parsel üzerinde yer alan binanın 65.65 m2'lik kısmı yola tecavüzlüdür." şerhinin kaldırılması isteği ile eldeki davayı açmıştır.Hemen belirtilmelidir ki, Türk Medeni Kanunun 719 ve 3402 Sayılı Kadasto Kanununun 20/A maddesi hükmü gereğince kayıt ve belgeler, harita plan ve krokiye dayanmakta ise kapsamları (yüzölçümleri) buna göre belirlenir. Başka bir söyleyişle kaydın kapsamı harita ve planın belirlediği yözölçümüdür. Somut olayda kamulaştırmadan arta kalan davacının da paydaşı bulunduğu bölümün plan ve haritaya bağlı olduğu mahkemece belirlenmek ve gözetilmek suretiyle yözölçümünün düzeltilmesi isteğinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davacının şerhin terkinine yönelik temyizine gelince: Yukarıda değinilen sicil kaydında yer alan şerhin terkini talebi yönünden şerh lehdarlarının davada davalı olarak yer alması yasal bir zorunluluktur. Bu durumda husumette yanılgı değil eksiklik söz konusudur.Hal böyle olunca, arzın tabi maliki olarak şerh lehdarları olan Hazine ve taşınmazın içinde bulunduğu tüzel kişi Belediye'ye karşı dava açması için davacıya önel verilmesi, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.