Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16942 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 12744 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne olarak verilen karar davalı şirket tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla duruşma günü olarak saptanan 29.11.2013 Cuma günü saat 11.48 da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, tapu iptal tescil, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesi isteklerine ilişkindir.Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu tarla nitelikli 994 parsel sayılı taşınmazın taraflar ile birlikte dava dışı bir çok kişi adına kayıtlı olduğu sabittir.... sitesi A blok yönetimi adına dava açan ..., sığınak ve garaj olarak ayrılan bölümün ortak yerlerden olmasına rağmen davalı şirket tarafından diğer davalıya pay satıldığını, projeye aykırı kullanıldığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Bilindiği üzere; davada gerçek ve tüzel kişiler yada bunların yasal temsilcileri taraf olma ehliyetine sahiptir. Apartman kat malikleri kurulunun (Yönetimin) tüzel kişiliği ve bu nedenle taraf ehliyeti yoktur. Ancak, ana taşınmazda ...'nun pay sahibi olması nedeniyle Türk Medeni Kanununun 693/3 maddesi uyarınca paydaşın taşınmazın korunmasına yönelik olarak diğer paydaşları temsilen taraf sıfatı bulunduğunda kuşku yoktur.Öte yandan; Türk Medeni Kanunu'nun 683.maddesine dayalı elatmanın önlenmesi istekli davaların konusunu haksız eyleme dayalı tasarrufların oluşturduğu kuşkuzdur. Eylem kimin tarafından yapılırsa, davanın ona yönelik olarak açılması ve sonucundan onun sorumlu tutulması asıldır. Taşınmazın bir başkası tarafından da tasarruf edilmesi ya da kullanıma sunulması o yeri haklı ve geçerli bir nedene dayalı olmaksızın tasarruf edenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı da açıktır. Somut olaya gelince; mahkemece yerinde yapılan uygulama sonucunda, taşınmaz üzerindeki (A) blokda bulunan çekişmeye konu bodrum kattaki otoparkın tekstil atölyesi olarak davalılardan ... tarafından kullanıldığı, diğer davalı şirketin bir müdahalesinin bulunmadığı dosya içeriği ve tanık anlatımları ile anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca; dava konusu bölüme her hangi bir müdahalesi bulunmayan davalı şirket hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalı şirketin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı yasanın geçici 3. maddesi delaleti ile 1086 sayılı HUMK.nun 428 maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.