MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkin olup, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Davacı, dava konusu 112, 122, 142, 447, 458, 483, 508, 509, 525, 526, 982, 983, 1010, 1029, 1030, 1233, 1234, 1294 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının malik hanesinde mirasbırakanı İsmail kızı ...'nın isminin " ... " olarak yanlış yazıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, Mahkemece, davaya konu 112, 122, 142, 447, 458, 483,509, 525, 526, 982, 983, 1029, 1030, 1233, 1234 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında, davacının murisi İsmail kızı ...ı'nın isminin sehven " Eşe " olarak yanlış yazıldığı belirlenmek suretiyle, bu taşınmazlara ilişkin olarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin, bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir, reddiyle, dava konusu 112, 122, 142, 447, 458, 483,509, 525, 526, 982, 983, 1029, 1030, 1233, 1234 parsel sayılı taşınmazlar yönünden hükmün ONANMASINAAncak, dava konusu 508 parsel sayılı taşınmazın davacının murisi ile ilgisinin bulunmadığı, üçüncü kişiler adına kayıtlı olduğu; 1010 ve 1294 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise, kayıt düzeltiminin mülkiyet aktarımına sebebiyet vermesi ihtimali bulunduğundan artık bu taşınmazlar bakımından davanın çekişmesiz yargı usulüne göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görülebilmesine imkan bulunmadığı, yargılama usulleri birbirinden farklı olduğundan, çekişmesiz yargı işlerinde teknik anlamda bir hasım bulunmadığından, davaya görevsizlik kararı verilerek Asliye Hukuk Mahkemesinde de devam edilemeyeceği açıktır. Hal böyle olunca, dava konusu 509, 1010 ve 1294 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, anılan taşınmazların kabul kapsamına alınması doğru değildir. Davalı vekilinin, bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.