Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16867 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13414 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: GEBZE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/06/2012NUMARASI : 2010/580-2012/251Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, eski hale getirme davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmazlara el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri ile açılmış, davacı vekili yargılama sırasında taleplerinin elatmanın önlenmesi ve masrafı davalıya ait olmak üzere taşınmazların eski hale getirilmesi isteğine ilişkin olduğunu belirtmiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile elatmanın önlenmesi ve taşınmazların eski haline getirilmesine karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin değeri, eski hale getirme gideri ve varsa talep edilen ecrimisil toplamından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davanın, dava dilekçesinde hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarı olan 3.000.-TL üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebi yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönlerden harç ikmali yapılmadığı, hükümle de maktu harç alındığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür. Hal böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir. Davalın temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.