MAHKEMESİ : KARABURUN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/12/2009NUMARASI : 2005/39-2009/82Yanlar arasında görülen sözleşmenin iptali davası sonunda, yerel mahkemece sözleşmenin geçersizliğine ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimiraporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, ıslahla muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, olmadığı takdirde tenkis isteği olarak açıklanmıştır.Mahkemece, noterden yapılan düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersizliğine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakan A.’in 13.06.2005 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak davacı, davalı ve dava dışı kişilerin kaldığı, miras bırakanın Karaburun Noterliğinin 23.11.2004 tarih ve 791 Yevmine numaralı Düzenleme şeklindeki ölünceye kadar bakma akti ile 236,286,287,472,507,649 ve 700 parsel sayılı taşınmazları davalı S..’ya bıraktığını ve temlik ettiği beyan ettiği, bu taşınmazların 02.12.2005 tarih ve 1716 yevmiye numaralı işlem ile davalı adına tapuda tescil edildiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki; tapu kaydına (zilyetliğe) dayanılarak açılan bir iptal davasında, ayrıca tescil isteğinde bulunulmamış olması iptal davasının reddi için başlı başına bir sebep teşkil etmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir. Değişik anlatımla sadece iptal davasının kabulüne ve tapunun iptaline karar verilmesi, tapulu bir taşınmazın sicil dışı (kayıtsız) kalması sonucunu doğurur ki, böyle bir uygulama, devletin bütün taşınmazların hukuki ve geometrik durumlarını belirleyerek sicile bağlama yolunda benimsediği-dolu pafta sistemi –genel ilke ile bağdaşmaz. Ne varki, davacı iptal değil, sadece tescil isteğinde bulunmuş ise Yargıtayın yerleşmiş ve kurallaşmış uygulamalarına göre, tescil isteği tapu sicilinde mevcut eski kaydın iptali isteğini de kapsadığı gözetilerek davacının ayrıca tapu kaydının iptalini de dava etmesine gerek yoktur. (YHGK 11.11.1983 Tarih, 981/8-80 Esas, 983/1162 Sayılı Kararı.)Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca işlem yapılması, davacı tarafa tescil davası açması için önel verilmesi, açıldığı takdirde tescil davasının eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.