Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16761 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 11859 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İZMİR 6. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/04/2013NUMARASI : 2013/196-2013/397Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu kaydındaki payların düzeltilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 337 ada 20 parsel sayılı taşınmazın 1932 yılında yapılan kadastro sonucu dava dışı M. H. U. ve ortakları adlarına tescil edildiği, davacıların kök miras bırakanı S.M.D.'nun 03.06.1957 tarihinde 6608385/452874240 pay satın aldığı, 1969 yılında ölümü üzerine 30.12.1982 tarihinde ırsen intikal yoluyla 33571391/ 4528744240 payın davacılardan H.. T.Ç.'ın miras bırakanı R. D., 33571391/ 4528744240 payın davacılardan G. Ç.'ın miras bırakanı N.D.adlarına tescil edildiği, 243627683/4528744240 payın ise 07.06.2000 tarihinde hükmen davacılardan İ. T.'ya intikal ettiği, geriye kalan payların ise dava dışı birçok kişiye ait olduğu anlaşılmaktadır..Davacılar, anılan taşınmazdaki payların yanlış yazıldığını ileri sürerek payın düzeltilmesi isteği ile Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine eldeki davayı açmışlardır..Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesinde; “Çekişmesiz yargı, hukukun mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır” hükmüne yer verilmiş; bu ölçütler ise ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller olarak ifade edilmiştir.Kanunda çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu önce genel çerçevesi belirlenerek, daha sonra da mümkün olduğunca sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Yani, 382. maddede sayılmamakla beraber çekişmesiz yargının ölçütlerinden birini veya birkaçını taşıyan bir iş de çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilebilir.İzmir 10.Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.12.2012 gün 2011/172E-2012/1492 sayılı ortaklığın giderilmesine ilişkin dava dosyasında hükme dayanak yapılan 07.06.2012 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacıların kök miras bırakanları S.. M.. D..'nun 1969, eşi H..'ninde ise 1979 yılında öldükleri, H.. ve S.. M..'in vasiyetname düzenledikleri, İzmir Ahkamı Şahsiye 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 26.11.1976 gün 1973/48-1976/1415 sayılı kararıyla S.M.'in vasiyetinin tenfiz edildiği,İzmir Ahkamı Şahsiye 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.01.1980 gün 1979/963-1980/62 sayılı kararıyla Halime'nin vasiyetinin tenfiz edildiği, İzmir Ahkami Şahsiye 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 09.11.1981 tarihinde kesinleşen 1981/1904E-1981/1864 sayılı kararıyla Halime ve Seyit Mehmet mirasçılarının iştirak halindeki paylarının müşterek mülkiyete çevrilmesine, vasiyetnamelerin müşterek mülkiyet hükümlerine göre tenfizine karar verildiği, 29.12.1982 gün 6157 yevmiyeli ırs ve vasiyet işlemi sırasında İ., R. ve N.'nin paylarının eksik hesaplandığı, N.'nin payının 33707647/4528744240, R.'nin payının 335707647/ 4528744240, İhsane'nin payının 243955171/4528744240 olması gerektiği belirtilmiştir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece ortaklığın giderilmesi dosyasında bulunan 07.06.2012 havale tarihli bilirkişi raporu esas alınarak İ., R. ve N.'nin paylarının düzeltilmesine karar verilmiştir. Ancak yapılan düzeltim sonucu anılan kişilerin payları artırılmıştır. O halde, mülkiyet nakline neden olacak bir davanın çekişmesiz yargı olarak değil, paydaşlar arasında tapu iptal ve tescil davası olarak görülmesi gerektiği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik taraf teşkili ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.