Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16744 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13043 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ: ANKARA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 18/09/2012NUMARASI: 2011/20-2012/290Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.Davacı, dava konusu 120 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında babası olan miras bırakanın “Bilge” olarak geçen soyadının “Bilke” olarak düzeltilmesini talep etmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 120 parsel sayılı taşınmazın Ankara Belediye Başkanlığı tarafından kamulaştırılması nedeniyle Yenimahalle 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 19.07.1983 tarih 1983/94-608 E. K. sayılı kararı ile taşınmazda 460/97000 hisse oranında paydaş "M.. oğlu H.. B.." nin payının iptali ile anılan belediye adına tesciline karar verildiği ve kararın 31.10.1983 tarihinde kesinleşip bu karara istinaden 08.12.1983 tarihinde belediye adına tescil edildiği, dolayısıyla "M.oğlu H.B." nin tapu kaydında paydaş olarak görülmediği anlaşılmaktadır.Davacı vekili, kamulaştırma işleminin usulsüz tebliği nedeniyle kamulaştırma bedelinin arttırımı davası açtıklarını beyan etmiştir. Bu durumda davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının miras bırakanı artık dava konusu taşınmazda malik olarak görülmediğinden tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacının murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Hal Böyle olunca,mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken,yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.