MAHKEMESİ : İZMİR 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/05/2013NUMARASI : 2012/471-2013/276 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece ecrimisil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisl isteklerine ilişkindir. Mahkemece, ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiş, elatmanın önlenmesi isteği bakımından olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun "Hükmün Kapsamı" başlıklı 297.maddesine göre;"(1) Hüküm "Türk Milleti Adına" verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar: a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini, b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini. c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri. ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini. d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını. e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi. (2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. "şeklinde düzenlenmiştir. Açıklanan hükümlerin ortaya koyduğu bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Nitekim, uzun süre uygulanan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)'nun 388 ve 389. maddelerinde de yer alan benzer hükümler nedeniyle, Yargıtay'ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir. Somut olayda davacı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istediği halde sadece ecrimisil isteği bakımından hüküm kurulmuş elatmanın önlenmesi isteğiyle ilgili olarak olumlu olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Hal böyle olunca, HMK'nun 297/1-c ve 2.maddesine uygun biçimde karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır. Davacı tarafın temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün yukarıda açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.