MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/12/2008NUMARASI : 2003/314-2008/504Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacı, mülkiyeti idareye ait 9369 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara, davalının ağaç dikmek ve bina yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının 4916 Sayılı Yasa kapsamında başvurusunun bulunduğu gerekçesiyle el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin reddine, belirlenen elatma nedeniyle de ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı Vakıflar İdaresi tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, diğer isteklerin reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın kayden vakfına ait olduğu, davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı, ancak, taşınmaz üzerinde haklı ve geçerli bir nedeni olmamasına karşın yapılanmak suretiyle tasarrufta bulunduğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, 4916 Sayılı Yasanın 35.maddesi ile vakfa ait taşınmazların kiracıları bakımından taşınmazla ilgili olarak bazı düzenlemeler getirilerek idare ile kiracılık ilişkisi kurulması yönünden davalılar yararına bazı imkanlar tanınmıştır. Bu kapsamda da davalı, davacı idareye müracaat ederek kira ilişkisi kurulmasını istemişse de anılan isteğin idarece benimsenmediği dosya kapsamıyla sabittir. Davalının, yasadan yararlanmak iradesiyle idareye başvuruda bulunmuş olması, taşınmazı kullanması bakımından hukuken haklı ve geçerli bir neden olarak kabul edilemez. Esasen mahkemece de, davalının fuzuli şagil olduğu düşünülerek ecrimisil karar altına alınmıştır. Ayrıca, idarenin kira ilişkisine yanaşmamasından kaynaklı hak iddia edilmesi halinde kişiler, öne sürdükleri haklarını, kuşkusuz idari yargıda açacakları dava ile arayabileceklerdir. Bu işleyiş tarzı içerisinde, davalı tarafından taşınmazın kullanılmasının, korunması gerekli hukuki bir dayanağa bağlı olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, diğer isteklerin de kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.