Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1635 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 13888 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: FETHİYE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 12/05/2009NUMARASI: 2007/314-2009/252Taraflar arasında görülen davada;Davacı, vasisi bulunduğu M. B.’in 1 parsel sayılı taşınmazını davalılardan A. L.’ye sattığını, A.L.’nünde muvazaalı olarak diğer davalı Y.’a devrettiğini, M.’in ehliyetsiz olduğunu satışın geçersiz olduğunu ileri sürerek,tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, dava sırasında ölen mahçurun terekesine kesin süreye rağmen temsilci tayin ettirilmediği gerekçesiyle HUMK’nun 163. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir.Karar, dahili davacı Süleyman Büyükçepel tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .....raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, vesayet altındaki M. adına vasisi tarafından ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, verilen mehle rağmen terekeye Türk Medeni Kanununun 640.maddesi gereğince temsilci atanmasının sağlanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Yargılama sırasında vesayet altındaki (adına dava açılan) Mehmet 20.12.2007 tarihinde ölmüştür. Buna göre, ölümle vasinin görevi son bulmuştur.Böyle bir durumda, yani davacının ölümü ile vesayet son bulacağından, mahkemece yapılması gereken iş davacı asilin tüm mirasçılarının tespiti ile onlara duruşma gününün bildirilmesi böylece taraf teşkili sağlanarak onların huzuru ile davanın yürütülmesidir. Bu husus, bir usul kuralı olup, mutlak uyulması ve yerine getirilmesi gerekir.Oysa, mahkemece dosya içerisinde bulunan M.’e ait verasete esas nüfus aile tablosunda gösterilen mirasçılarına tebligat yapılmamış, haricen öğrendiklerini belirten mirasçılardan A. ve S.duruşmaya iştirak etmişlerdir. O halde, mahkemece masrafları oturuma gelen mirasçılardan temin edilmek suretiyle M.'in tüm mirasçılarına tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı olduğu üzere neticeye gidilmesi ve karar verilmesi doğru ve yasal değildir.Öyleyse, mahkemece yapılacak iş değinildiği üzere öncelikle ölen davacının mirasçılarına tebligat yapmak ve davayı takip eden mirasçıdan diğer paydaşların davaya muvafakatlarını sağlamasını istemek, mirasçılardan bir veya birkaçının davaya karşı çıkması veya muvafakat vermemesi halinde ise terekeye bir mümessil tayin ettirmek suretiyle davaya devam edip sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.Ne varki, mahkemece yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması da isabetsizdir.Öyleyse, S.’ın temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.