Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16261 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14737 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : BULDAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/05/2013NUMARASI : 2012/75-2013/163Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil, kal, manevi tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil; karşı dava, el atmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil ve tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl davanın reddine; karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden, her iki davanın da taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu; böyle bir davada, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413. ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddeleri uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın, el atılan yerin ve yıkımı istenen şeyin değerleri ile talep edilen ecrimisil ve tazminat toplamlarından ibaret olacağı kuşkusuzdur (4.3.1953 tarihli ve 10/2 sayılı İBK).Dosya içeriği ve toplanan delillerden, asıl davanın, hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarı üzerinden, karşı davanın da ecrimisil ve tazminat miktarları üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı; asıl davada el atmanın önlenmesi isteği yönünden, karşı davada da el atmanın önlenmesi ve yıkım istekleri yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da bu yönlerden harç ikmali yapılmadığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür. Hal böyle olunca, öncelikle asıl davada el atmanın önlenmesi isteği, karşı davada da el atmanın önlenmesi ve yıkım istekleri ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir. Davalı-karşı davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.