MAHKEMESİ : ÇİVRİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/04/2013NUMARASI : 2012/526-2013/218Yanlar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hakimi raporu okundu,açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece; davalıların el atmalarının önlenmesine ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne yönelik verilen kararın taraflarca temyizi üzerine Dairece “ çekişme konusu 617 parsel sayılı taşınmazda davacının kayden ½ pay sahibi olduğu, davalıların kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı, haklı ve geçerli bir nedenleri olmaksızın taşınmazın tamamını kullanmak suretiyle müdahale ettikleri belirlenerek davacının talebi doğrultusunda pay oranında elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından bu yöne değinen temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak dava konusu taşınmazda davalıların annesi F..’nın da ½ oranında paydaş olduğu davalıların savunmalarında ve tanık beyanlarında taşınmazdaki elma ağaçlarının davalıların babası tarafından dikildiğinin belirtildiği, bilirkişi tarafından ecrimisil hesabının da elma ağaçları dikkate alınarak yapıldığı, çekişme konusu taşınmazdaki elma ağaçlarının kim tarafından dikildiği ve ağaçlar dikilmeden önceki taşınmaz durumunun açıkça belirlenmesi, davalılar tarafından dikildiğinin tereddüde mahal bırakmayacak şekilde anlaşılması halinde, davalıların ağaçsız arazi üzerinden belirlenecek ecrimisilden sorumlu olacakları, diğer taraftan, davacının 1993 yılından itibaren davalıların taşınmazı kullandıklarını ileri sürerek ecrimisil isteğinde bulunduğu, davalılardan M..’nın ise cevap süresi geçirildikten sonra 28.05.2010 tarihinde zamanaşımı itirazında bulunduğu, davacının bu itirazdan sonra 15.06.2011 tarihli dilekçe ile ecrimisil isteğini ıslah ederek 1993 ile 2011 yılları arasında payına isabet eden ecrimisil miktarının tazminini istediği, mahkemece de davalının bu zaman aşımı savunmasına karşı davacı tarafın itirazın defi talebinde bulunmadığı gerekçesiyle 5 yıllık ecrimisile hükmedilmiş olmasınında isabetli olmadığı, bu sebeplerle öncelikle taşınmazın ecrimisile esas alınacak durumunun belirlenmesi, belirlenen duruma göre, süresi içerisinde davalıların zamanaşımı itirazında bulunulmadığı da gözetilerek 1993 ile dava tarihi olan 10.09.2009 arasındaki davacının payına isabet eden ecrimisil miktarının, bildirilen ve bildirilecek olan emsaller de dikkate alınarak, bilirkişilerden ek rapor alınmak veya gerektiğinde yeniden yerinde uygulama yapılmak suretiyle bilimsel verilere uygun ve denetime elverişli biçimde hesaplanması, sonucuna göre karar verilmesi ” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davalıların davacının ½ payına yönelik el atmalarının önlenmesine ve 1993 ila 2009 yıllarına ilişkin toplam 31.834,60TL ecrimisilin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Mahkemece bozma ilamına uyulmakla birlikte hükmüne uyulan bozma ilamında yapılması gereken işlemlerin gerekleri yerine getirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden , çekişmeli taşınmazın davalıların annesi olan F Ç ile davacı adlarına 1/2'şer paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, davacı tarafından Fve dava dışı M aleyhine açılan el atmanın önlenmesi davasının Çivril AHMnin 2007/24-89 sayılı ilamıyla taşınmazı F'nın çocukları olan İve MÇ'in kullandıkları gerekçesiyle reddine dair verilen kararın kesinleştiği, F Çelik tarafından da davacı Maleyhine açılan temliken tescil davasının Çivril AHM'nin 1998/435-2001/280 sayılı ilamıyla, taşınmazın miras bırakan Ü'den ırsen ve paylaşım sonucunda F ve M'e kaldığı anlaşıldığından davacının iyiniyetli olmadığı ayrıca taşınmazın zemin değerinin daha fazla olduğu gerekçeleriyle davanın reddedildiği, 04.03.2003 tarihinde kesinleştiği, davalıların taşınmazı annneleri F'ya teban kullandıkları, davacı M'in; taşınmazın 1/2'şer pay itibariyle kendisi ve davalıların annesi olan F adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğunu, taşınmazın öncesinde kayıt maliklerinin annesi olan Ü.G'e ait olduğunu, Ü.'nün 18.10.1976 tarihinde ölümünden sonra mirasçıları arasında yapılan paylaşım sonucu kardeşi F.ve kendisine kaldığını, taşınmazın üzerine elma ağaçları dikilmesi yönünde F.ile anlaştıklarını, elma ağaçlarının dikilmesi için yurt dışından F.'ya para gönderdiğini, anlaşmaya uygun olarak elma ağaçlarının F.tarafından dikildiğini ,ancak kendisine elde edilen gelirden pay verilmediğini iddia ederek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.Çekişmeli taşınmaz üzerindeki elma ağaçlarının davalıların anne ve babası tarafından dikildiği tarafların kabulündedir. Burada uyuşmazlık, davacı M. ile davalıların annesi F.'nın taşınmaz üzerine elma ağaçlarının dikilmesi yönünde anlaşıp anlaşmadıkları ve elma ağaçlarının dikim ve bakımı için davacı tarafından F.'ya para gönderilip gönderilmediği noktalarında toplanmaktadır. Davacı tanık listesi vermeyip F.'nın açtığı Çivril AHMnin 1998/435-2001/280 sayılı temliken tescil dosyası ile kendisinin açtığı Çivril AHMnin 2007/24-89 sayılı el atmanın önlenmesi dosyalarına dayanmış davalılar ise bozma öncesinde yapılan keşifte 2 tanık dinletmişlerdir.Çivril AHM'nin 1998/435-2001/280 sayılı temliken tescil dosyasında, dinlenen davalı tanığı ( tarafların kardeşleri olan ) S. G. beyanında; taşınmazın anneleri Ü. G.'ten ırsen ve paylaşım yoluyla davacı ve davalıya 1/2'şer paylı olarak kaldığını, davalının yurt dışında yaşadığını, taşınmaza elma ağaçları dikilmesi konusunda F.ile anlaştıklarını, davalının F.'ya para verdiğini, davacınında elma ağaçlarını diktiğini, ancak gelirinden davalıya pay vermediğini belirtmiş, diğer davalı tanığı Y.Ç.(Fatma'nın ayrı yaşadığı eşi) ise talimatla alınan beyanında elma ağaçlarını eşi F.ile diktiklerini davalının yurt dışında olduğundan elma ağaçlarıyla ilgilenmediğini bildirmiş daha sonra mahkemeye göndermiş olduğu 18.05.2000 tarihli mektupta elma ağaçlarının yarısının M.'e ait olduğunu, M.'in ağaçların dikimi sırasında katkısının bulunmadığını sulama mevsiminde 48.000.-TL karşılığı markı ağaçların bakımı ve sulanması için gönderdiğini belirtmiş, davacı F.'nın tanığı M.S. ise çekişmeli taşınmaz üzerindeki elma ağaçlarını 15-20 yıl önce F. Ç.'in çocukları ve eşinin birlikte diktiklerini, bakımını yaptıklarını davalıyı taşınmazı kullanırken görmediğini bildirmiştir. Çivril AHMnin 2007/24-89 sayılı el atmanın önlenmesi dosyasında dinlenen davacı tanıklarından Mustafa Sarı 20.09.2005 tarihli oturumda taşınmazı 12-13 yıl öncesinden bu yana İ. ve M.Ç. tarafından kullanıldığını, 5.7.2005 tarihli oturumda dinlenen davacı tanığı S. G. ise 1980 yılından bu yana taşınmazı İ.ve M. Ç.'in kullandıklarını belirtmiştir.Temyize konu dosyada ise bozma sonrası taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen 3 yerel bilirkişi ile bozma öncesi yapılan keşifte dinlenen 2 davalı tanığı çekişmeli taşınmazlar üzerindeki elma ağaçlarının davalıların babası tarafından dikildiğini belirtmişler ancak M.ile F.'nın taşınmaz üzerine elma ağaçları dikilmesi yönünde anlaşıp anlaşmadıkları ve elma ağaçlarının dikimi sırasında davacının, F.'ya dikim ve bakım masrafları için para gönderip göndermediği konularında sorular sorulup açık ve net beyanları alınmamıştır. Yine taşınmazın elma ağaçları dikilmeden önceki niteliği de belirlenmemiştir.Bunlardan ayrı kabule göre de elma ağaçlarının davalıların babası tarafından dikildiği kabul edilip elma ağacı üzerinden belirlenen ecrimisile hükmedilmesi de doğru değildir. Hal böyle olunca, değinilen şekilde inceleme ve araştırma yapılıp taşınmaza elma ağaçlarının dikilmesi yönünde davacı ile F.'nın anlaştıklarının ve davacının elma ağaçlarının dikim ve bakım masrafları için F.'ya para verdiğinin belirlenmesi halinde davalıların ağaçlı arazi üzerinden belirlenecek ecrimisilden aksi takdirde davalıların ağaçsız arazi üzerinden belirlenecek ecrimisilden sorumlu olacakları gözetilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru değildir.Davalıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.