Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1611 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 12655 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: KÜÇÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 02/02/2011NUMARASI: 2010/605-2011/19Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaşı olduğu .. parsel sayılı taşınmazdaki dairesinin, harici satın alma iddiasına dayanan ve açtığı tapu iptali ve tescil davası reddedilen davalı tarafından haksız olarak işgal edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, çekişme konusu yeri haricen satın aldığını ve parasını ödediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne dair verilen karar, karar düzelme aşamasında Dairece; “... Davalının çekişme konusu yeri harici satış sözleşmesinden kaynaklanan hakkına dayalı olarak tasarruf ettiğini bildirerek, buna ilişkin 14.01.2003 tarihli belgeyi ibraz ettiği, bu belgenin tarafların kabulünde olduğu, o halde, harici satış bedelinin gerek peşin gerekse senetle ödenen kısmı üzerinden davalı yararına Türk Medeni Kanununun 994. maddesi gözetilerek hapis hakkı tanınması gerekirken mutlak surette elatmanın önlenmesine karar verilmesinin doğru olmadığı gibi, ecrimisilin malikin haksız işgalciden isteyebileceği tazminat niteliğinde olduğu, oysa somut olayda davalının yukarıda değinildiği üzere Türk Medeni Kanununun 994. maddesi uyarınca bedel kendisine ödeninceye kadar taşınmazı elinde tutma hakkı bulunduğu dikkate alındığında davacının ecrimisile de hak kazanamayacağı, hal böyle olunca; 1940 tarih, 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı da gözetilerek harici satış sözleşmesinin lehdarına hapis hakkı sağlayacağı düşünülmek ve Türk Medeni Kanununun 994. maddesi hükmü de dikkate alınarak hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine ve ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği” hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak, hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda, hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine ve ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, mahkemece her ne kadar davalı taraf yararına hapis hakkı tanınmış ise de, hangi bedel üzerinden hapis hakkı tanındığı irdenlenip değerlendirilmediği gibi, kararda da bedelin gösterilmediği, hükmün bu hali ile kesinleşmesi durumunda infazda tereddüt yaratacağı kuşkusuzdur.Hal böyle olunca; 10.7.1940 tarih 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile TMK’nun 994. maddesi hükmü göz önünde bulundurularak hapis hakkı bedeli yönünden tarafların gösterdikleri ve gösterecekleri delillerin toplanması, toplanacak delillerin toplanan delillerle birlikte değerlendirilmesi ve belirlenecek bedel üzerinden davalı yararına hapis hakkı tanınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken miktar belirtilmeksizin yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.