Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1608 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 163 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : FATİH 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 06/10/2009NUMARASI : 2005/307-2009/230Taraflar arasında görülen davada; Davacı İdare, aslı vakıf taşınmaz olan 829 ada 2 sayılı parsel maliklerinden E. ve H.'nin gaip bulunduklarını ve haklarında mahluliyet kararı alındığını ileri sürerek, adı geçenlerin gaipliklerine ve paylarının vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı kayyım, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, Vakıflar Kanununun 29/2. Maddesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, gaiplik ve mahlulen vakfı adına tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, özellikle 2007/336 esas sayılı dava dosyasından, çekişmeli 829 ada 2 parsel sayılı “Sultan Mustafa Vakfından İcareli” taşınmazın kayıt maliklerinden olan ve haklarında mahlul kararı alınan E.'nin 3/8 payının ve H.'nin 1/8 payının 1944 yılından beri kayyımla idare edildiği, bunlardan H.'nin kayıtlarına ulaşılamadığı, ancak E.'nin gaip olmayıp 1944 yılında öldüğü ve mirasçılarının bulunduğu anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, 5737 Sayılı Vakıflar Yasası'nın 17. maddesi, “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk veya mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.” hükmünü içermektedir.Diğer taraftan, vakıf mevzuatı gereğince alınan mahlul kararları idari nitelikte olup aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli iseler de, anılan kararlara yönelik itirazların Adli Yargı yerinde de değerlendirilebilceği tartışmasızdır.Somut olayda, taşınmazın aslının vakıf olduğu ve yasal koşulların gerçekleştiği gözetilerek H. yönünden davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir, reddine.Ne var ki, E.'nin gaip olmadığı ve mirasçılarının bulunduğu anlaşıldığına göre, hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, O'nun yönünden de davanın kabul edilmesi isabetsizdir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.