Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15989 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 11158 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: KADIKÖY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 31/01/2012NUMARASI: 2006/392-2012/20Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece çekişmeli kısma elatmanın önlenmesine ve bu bölümdeki boruların sökülmesine, tazminat isteği ve davacılar S, J ve Fin müdahalesinin önlenmesi isteğinin atiye terk edilmesi nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davalılardan M.H A tarafında yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat isteklerine ilişkindir. Mahkemece, çekişmeli kısma elatmanın önlenmesine ve bu bölümdeki boruların sökülmesine, tazminat isteği ve davacılar S., J.ve F.’in müdahalesinin önlenmesi isteğinin atiye terk edilmesi nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre, çekişme konusu 70 parsel sayılı taşınmazdan boru geçirilmek suretiyle müdahale edildiği saptanmak suretiyle elatmanın önlenmesine ve boruların sökülmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalılardan M.Haluk’un bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak adı geçen davalının esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararına yönelik temyiz itirazına gelince, Bilindiği üzere 1086 Sayılı HUMK’nun 185. maddesi (6100 Sayılı HMK’nun 123. maddesi) uyarınca; davacı, davalının rızası olmaksızın davasını takipten kaçınamaz. Böyle bir duruma karşı koyan ve yargılamanın devamını talep eden davalı, davanın reddi sonucunu doğuracak delillerini ibraz ve ikame ile yükümlüdür. Somut olayda davacılar vekili 31.01.2012 tarihli duruşmada tazminat ve davacılar S., J.ve . yönünden taleplerini atiye terk ettiğini beyan ettiği, aynı celsede davalılardan M.H.’un davanın reddini istediğini beyan ederek, davayı sürdürme iradesini ortaya koyduğuna göre, bu taleplerin esasının incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davalılardan M. H.’un temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.