Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15969 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11746 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : YALOVA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/03/2014NUMARASI : 2013/464-2014/169Taraflar arasında görülen itirazın iptali davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece, itirazın 4.979,96 TL esas alacak üzerinden iptaline ve 995,99 TL icra inkar tazminatına karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı Yunus'un Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/114 E sayılı dosyasında eldeki davanın da konusu olan 113 ada 23 parsel sayılı taşınmazda bulunan dükkanı davalı Halil İbrahim'in haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep ettiği, yargılama sonucunda elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verildiği, dosyadaki 01.04.2011 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu yerin aylık kira bedelinin 110,00 TL olarak belirlendiği, anılan kararın temyiz edilmeden 13.06.2011 tarihinde kesinleştiği, davacının dava konusu dükkanın davalı tarafından karardan sonra da kullanılmaya devam ettiği gerekçesi ile bilirkişi raporunda belirlenen aylık kira bedeli üzerinden hesapladığı 5.810,00 TL ecrimisil için ilamsız takip başlattığı, davalı borçlunun takibe itiraz ettiği, davacı alacaklı tarafından eldeki davanın açıldığı davalının cevap süresini geçirdikten sonra davaya cevap verdiği ve delillerini bildirdiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 6. maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddeleri uyarınca herkes iddiasını ispatla zorunludu r. Davacı, ilk davanın açıldığı 06.04.2009 tarihinden beri dava konusu yerin davalı tarafından kullanıldığını iddia ettiğine göre bu iddiasını kanıtlamak zorundadır. Ancak mahkemece kanıtlama yükümlülüğü davalıdaymış gibi değerlendirme yapılarak sonuca gidilmiştir.Hal böyle olunca, çekişme konusu taşınmazın davalı tarafından kullanılıp kullanılmadığının açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Kabule göre de, ecrimisil alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekirken aksine düşünce ile bu konuda karar verilmesi de isabetsizdir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.