Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1591 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 9801 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: ERDEMLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 07/06/2007NUMARASI: 2004/746-2007/222Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 5 parsel sayılı taşınmazdaki K blok, 2. kat, 4 nolu bağımsız bölümü davalının haksız olarak kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.Davalı, çekişme konusu bağımsız bölümü dava dışı A... Yapı Kooperatifinden satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, husumetin davalının üyesi bulunduğu kooperatife yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.02.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ....ile temyiz edilen vekili Avukat .ile fer'i müdahil vekili avukat K.V.A.geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından d??zenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, çaplı taşınmazdaki bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 5 (yeni 7) parsel sayılı taşınmazdaki K blok, 4 nolu bağımsız bölümün kayden davacıya ait olduğu, davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı ancak, taşınmazı tasarruf ettiği anlaşılmaktadır.Çekişme konusu 5 (yeni 7) nolu parseldeki yapının kat irtifakına bağlandığı ve davacının da çekişme konusu bağımsız bölüme bağlantılı olarak arsa payı maliki olduğu, kayden sabittir. Diğer taraftan davalı, çekişmeli bölümü kooperatiften satın aldığını bildirerek kooperatif üyesi olduğunu bu sebeple taşınmazı kullandığını savunmuştur.Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanunun, 705/2 maddesi ve 1022 maddesi hükmü uyarınca ayni haklar tescille doğar. Davalı adına çekişmeli taşınmazla ilgili olarak tescille oluşan bir sicil kaydı bulunmamaktadır. Aksine çekişmeli yer davacı adına kayıtlıdır. Mahkemece, davalının taşınmazı kullandığı saptandığı ve kabul edildiğine göre, Türk Medeni Kanunun 683. maddesinden kaynaklanan davacının mülkiyet hakkı gözetilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine ve 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 12.02.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.