Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15881 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 11470 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: ÇARŞAMBA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 01/03/2012NUMARASI: 2010/221-2012/129Yanlar arasında görülen "elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası" sonunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Davacı dava dilekçesinde; davalıya sözleşme ile kiralanan çekişmeye konu 22 nolu dükkana bitişik depo ve mesken vasıflı bölümlerin bağlantı duvarlarının kaldırılarak kiralanana katıldığı, sözleşme kapsamı dışında kalan kısımların kullanılmasına muvafakati olmadığını, sözleşmede belirlenen tadilatların 22 nolu dükkanla sınırlı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; arsa vasıflı, 129 ada, 3 parsel sayılı taşınmazda davacının 963/2400 pay maliki olduğu, kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulu bulunmayan binada zemin kattaki 22 nolu dükkanın 01/06/2004 tarihli kira sözleşmesi ile davalıya kiralandığı, sözleşmenin özel şartlar bölümünde kiracı tarafından yapılacak tadilatların belirlendiği, yapılacak işler arasında iç bölümdeki iki adet duvarın kaldırılmasının da yer aldığı, tadilatlar karşılığında da 01/06/2004 tarihinden 31/12/2005 tarihine kadar kira bedeli ödenmeyeceğinin kararlaştırıldığı, ancak daha sonra davacının da muvafakati ile kira sözleşmesi dışında kalan davacıya ait atıl vaziyette bulunan bölümlerin bağlantı duvarlarının kaldırıldığı, bu bölümde de tadilat çalışmalarının tamamlandığı, bu tadilatların davacının bilgi ve rızası ile yapıldığı,iki ay boyunca devam eden çalışmalara davacının tanıklık ettiği, her ne kadar köyde ikamet etse de düzenli aralıklarla her hafta Cuma gününü aynı binadaki konutunda geçirdiği, tadilat çalışmalarını takip ettiği, onay verdiği davalı tanık anlatımları ile özellikle taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinde kefil olarak yer alan Kadir Yasan'ın anlatımları ile sabit olduğu, aksinin davacı yan tarafından kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 683. maddesinde bir şeye malik olan kimsenin yasalar çerçevesinde kullanma, yararlanma ve tasarruf yetkilerini kullanabileceği, malik olan kimsenin, mülkiyet hakkına yapılan bir tecavüz nedeniyle, anılan tecavüzü def etme hakkının bulunduğu düzenlenmiştir. Yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; her ne kadar; davalı, dava tarihine kadar davacının muvafakati ile kira sözleşmesi kapsamı dışında kalan bölümlerin de tadilatını yapmak suretiyle sözleşme kapsamında kalan dükkanla birlikte kullanmış ise de dava açmakla muvafakatin geri alındığı dolayısıyla dava tarihinden sonraki dönem için ecrimisilden sorumlu tutulabileceği gözetilerek ecrimisil isteği bakımından davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının ecrimisile yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak; davacı TMK'nun 683. ve Anayasanın 35. maddelerinde öngörülen mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi isteğinde bulunduğuna göre dava açmakla muvafakatin geri aldığı kabul edilerek kayda üstünlük tanımak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.