MAHKEMESİ : AKHİSAR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/03/2007NUMARASI : 2005/346-2007/43Taraflar arasında görülen davada;Davacı, mülkiyeti idareye ait iken 5283 Sayılı Yasa uyarınca Hazine adına tescil edilen 25 parsel sayılı taşınmaz içerisinde fiilen lojman olarak kullanılan bina bulunduğunu, lojman binasının anılan yasa kapsamı dışında kaldığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuştur.Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, mevcut imar planına göre lojman binasının yer aldığı alanın ifrazının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.2.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edilen Hazine vekili Avukat Hatice Sarılkan geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz eden vekili avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, taşınmazın yer aldığı adanın tamamının imar planında SSK hastanesi olarak gösterildiği ve ancak imar plan tadilatı yapılması halinde lojmanların bulunduğu alanın söz konusu adadan ayrılarak ayrı bir ada oluşturulması halinde ifrazının mümkün olabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Çekişme konusu 25 parsel sayılı "arsa" nitelikli 19830 m2 lik taşınmazın, davacı idare adına kayıtlı iken 5283 Sayılı Yasa uyarınca 25.4.2005 tarihinde resen Hazine adına tescil edildiği kayden sabittir.O halde, yanlar arasındaki uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasında, 19.1.2005 gün ve 25705 sayılı mükerrer resmi gazetede yayımlanan "bazı kamu kurum ve kuruluşlarına ait sağlık birimlerinin Sağlık Bakanlığına devredilmesine" ilişkin 5283 Sayılı Yasanın amaç ve kapsamını belirlemede zorunluluk bulunduğu kuşkusuzdur.Anılan yasanın tanımlar başlıklı 3/d maddesi, "kurum tabiplikleri hariç olmak üzere kamu kurum ve kuruluşlarına ait hastane, dispanser, sağlık merkezi ve istasyonu ile her ne ad altında olursa olsun insan sağlığı ile ilgili hizmet sunan tüm birimleri sağlık birimi olarak tanımlamış; yasanın 4.maddesi, "kamu kurum ve kuruluşlarına ait tüm sağlık birimleri; bunlara ait her türlü görev hak ve yükümlülükler, taşınırlar ve taşınmazlarla birlikte Sosyal Sigortalar Kurumuna ait alanları bedeli karşılığı, diğerleri bedelsiz olarak aşağıdaki usul ve esaslar çerçevesinde bakanlığa devredilir" hükmünü düzenlemiş; 4/b-1.maddesi; " devirlerin kurulacak komisyonlar aracılığıyla yapılacağını ve komisyonların nasıl kurulduğunu belirlemiş; 4/e maddesinde ise, "devredilen sağlık birimleri, kamu kurum ve kuruluşlarına ait arazi, arsa ve binaların bir bölümünde hizmet vermesi halinde, bunların komisyonlarca tespit edilecek kısımları gerektiğinde ifraz edilerek veya kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurularak bakanlığa devredilir. Bu kısımların tespitinde; Sosyal Sigortalar Kurumunun ihtiyacı, hizmetin etkin ve verimli sunulması ve geleceğe yönelik kapasite ihtiyacı gözönünde bulundurulur. Binaların bir kısmında hizmet sunulan sağlık birimlerinin devrinde komisyonlarca, devrin taşınır, taşıtlar ve personelle sınırlı tutulmasına da karar verilebilir" 4/1.maddesinde de; " bu kanunla Bakanlığa devredilen sağlık birimlerine ait taşınmazların mülkiyeti tapuda resen Hazine adına tescil edildikten sonra bu taşınmazlar Sağlık Bakanlığına tahsis edilmiş sayılır2 biçiminde düzenlemeye yer verilmiştir.Tüm bu hükümler ışığında yasanın 4.maddesinde kastedilen taşınmazların " fiilen sağlık hizmeti veren taşınmazlar " olduğu sonucuna varılmaktadır.Nitekim, Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü yazılarında da, devredilmesi gereken taşınmazların fiilen sağlık hizmeti verilen taşınmazlar olduğu vurgulanmıştır.Somut olaya gelince; her nekadar çekişmeli taşınmaz tapuda arsa olarak kayıtlı ise de, mahkemenin keşifteki gözleminden ve 15.4.2005 günlü kıymet taktir tutanağından, taşınmazda hastane binası yanında A ve B bloklardan oluşan iki adet lojman binasının yer aldığı, A blokun bir bölümünün fizik tedavi ve rehabilitasyon ünitesi ile depo olarak, B blokun bir bölümünün diş tedavi polikliniği, kalan bölümlerin de lojman olarak kullanıldığı, Akhisar Belediye Başkanlığının 18.10.2006 günlü cevabi yazısı ile lojmanların olduğu bölümün ifrazının yapılabilmesi için lojman alanının, imar planı değişikliği ile belirtilmesinin gerektiği, plan üzerinde hastane alanı lejantı ve lojman alanı lejantı ayrıldıktan sonra planda belirtilen imar katları esas alınarak ifraz yapılabileceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, taşınmazın imar planında SSK hastanesi alanı olarak ayrılan bölümde kalmasının sonuca etkisi olduğu söylenemez. Zira, imar planları zaman içerisinde, gelişen durumlar karşısında her zaman değiştirilecek nitelik taşırlarlar.Açıklanan hususlar ve belirlenen olgular karşısında lojman olarak kullanılan bölümlerin sağlık birimi olarak kabul edilip 5283 Sayılı Yasa uyarınca Sağlık Bakanlığına devri gereken yerlerden olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Hal böyle olunca, 5283 Sayılı Yasanın 4/e maddesinde belirtildiği şekilde kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulmak suretiyle lojman olarak kullanılan bölümler bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, delillerin taktirinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.Davacı idarenin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMY.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.2.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.