Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15846 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10785 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL 20. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/05/2013NUMARASI : 2012/502-2013/211Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi... .. . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR- Dava, müstakilen ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.davacının 04.12.2008 tarihinde kayyım tayin edildiği; dava konusu taşınmazda davalıların da paydaş oldukları; davacının, dava konusu taşınmazın bir kısmının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın davalılar tarafından kullanıldığını ileri sürerek 01.01.2005 ila 31.12.2010 dönemi için ecrimisil istemiyle eldeki davayı açtığı, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından, usulünce yatırılmış yargı harcı olmadan yargılamaya devam edilemeyeceği, 549,60m2'nin tamamı için ecrimisile hükmedilmesi gerektiği ve somut emsaller incelenmeden, emlak değeri üzerinden ecrimisil hesaplanmasının doğru olmadığı gerekçeleriyle bozulduğu, mahkemece, bozmaya uyulmak suretiyle 01.01.2005 ila 08.12.2005 tarihleri arasındaki dönem için hesaplanan ecrimisile hükmedildiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı 04.06.1958 tarih 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları uyarınca ecrimisil davaları 5 yıllık zamanaşımına tabi olup, bu sürenin de dava tarihinden geriye doğru hesaplanması gerekmektedir. Ne var ki mahkemece, zamanaşımına ilişkin hükümler yanlış uygulanmak suretiyle 08.12.2005 tarihinden önceki, zamanaşımına uğrayan, dönem için ecrimisile hükmedilmiştir.Diğer taraftan, bozma ilamına uyulmakla taraf yararına usulü kazanılmış hak ve bozma ilamında açıklandığı şekilde işlem yapması zorunluluğu doğduğu halde mahkemece, bozma ilamına uygun herhangi bir araştırma yapılmaksızın, bozma öncesi alınan bilirkişi raporundaki bedeller esas alınmak suretiyle başka bir ifadeyle yine somut emsaller incelenmeden, emlak değeri üzerinden, ecrimisil hesaplanmıştır.Bu cümleden olmak üzere ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK(Hukuk Muhakemeleri Kanunu)'nun 266. vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir. Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir. Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Ayrıca gaip olan paydaşların haklarını korumak ve kullanmakla görevli olan kayyımın bu yetkileri kullanmasına süre yönünden herhangi bir sınırlama getirilmediğinden davacının, kayyım tayin edilmesinden önceki döneme ilişkin ecrimisil talep etmesine de herhangi bir engel bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın 549,60 m2'lik kısmının, 08.12.2005 ila 08.12.2010 tarihleri arasındaki dönem için getireceği ecrimisilin, somut emsaller incelenmek varsa taşınmazın bulunduğu bölgede benzer nitelikli davalara ilişkin kesinleşmiş hükümlerden de faydalanılmak suretiyle yukarıda belirtilen ilkeler çerçevesinde belirlenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.Davalı tarafın bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.