Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15779 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12787 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/05/2012NUMARASI : 2012/39-2012/163Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı Hazine’nin çekişme konusu taşınmazda paydaş kılınmasına ilişkin önceki kararın, Daire’nin 14.04.2011 tarihli ve 2011/3694 Esas, 2011/4409 sayılı kararı ile; davanın kabulü ile davacı Hazine’nin çekişme konusu taşınmazda paydaş kılınmasında kural olarak isabetsizlik bulunmadığı, ancak taşınmazın paydaşlarından Saadet’in dava tarihinde ölü olması, davada mirasçılarının yer almış olması ve Türk Medeni Kanunu’nun 28. maddesi hükmü göz önünde bulundurularak mirasçıları hakkında hüküm kurulması gerekirken, ölü kişi Saadet hakkında tescil kararı verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Bilindiği üzere, bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğar ve mahkemece yapılacak iş, bozma kararı doğrultusunda inceleme yaparak karar vermekten ibarettir. Somut olayda; mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olmasına karşın, bozma kararının gereklerinin yerine getirildiğini söyleyebilme imkanı yoktur. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma ilamında uyuşmazlığın niteliği vurgulanmak suretiyle izlenmesi gereken yol açıkça belli edilmiş, çekişme konusu 14 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından ölü Saadet üzerinde kalması gereken pay yönünden mirasçıları adına tescile karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ölü Saadet’in mirasçıları ve bu mirasçılara hangi oranlarda pay intikal edeceği güncel nüfus kayıtları veya veraset belgesi temin edilmek suretiyle saptanmamış, bir kısım mirasçıların ölüm tarihleri nazara alınmamış ve mirasçılar arasında yer almayan Hatice Pezek adına tescil kararı verildiği saptanmıştır. Hal böyle olunca; çekişme konusu taşınmazın paydaşlarından Saadet’in güncel veraset ilamının ilgilisinden ya da verasete esas nüfus kayıtlarının merciinden temini ile, Saadet’in mirasçılarının ve hangi mirasçısının ne oranda pay iktisap edeceğinin denetime elverişli olarak tespiti ve hakimin doğru sicil oluşturma görevi bulunduğu da gözetilerek bu doğrultuda tescil kararı verilmesi gerekirken, anılan hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Bir kısım davalıların temyiz itirazı açıklanan yönler itibariyle yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.