MAHKEMESİ : KESKİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/10/2009NUMARASI : 2006/238-2009/205Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, murisleri H. G.den miras yoluyla intikal eden dava konusu 8 parça taşınmazı elbirliği mülkiyetinden paylı mülkiyete dönüştürdüklerini, her birinin 1/10 payının olduğunu, paydaşlardan İ.G.‘in payına isabet eden bölümü 1996 tarihinde haricen, 14.10.1999 tarihinde de resmi akidle davalı İ.G.’e temlik ettiğini, davalının 1996 tarihinden bu yana 312 ada, 7 nolu parselin 1/3’ünü, diğer parsellerin de tamamını ekip biçtiğini, kullanımlarına engel olduklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesine, geriye dönük 5 yıllık toplam 15.000 TL. ecrimisilin kademeli faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, çekişme konusu taşınmazların erkek kardeşler arasında paylaşıldığını, fiili paylaşıma kız kardeşlerin muvafakati olduğunu, İ. G.’e düşen tarlaları icar sözleşmesine dayalı olarak kullandığını, intifadan men koşulunun gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “.....taşınmazların paylı mülkiyet üzere olduğu, 23 parsel dışındaki taşınmazların davalı tarafından kullanıldığı, davacıların yararlanma olanağının olmadığı, davacıları intifadan men edildikleri, sicile yansımayan, miras taksimine her bir parselin bir paydaşın kullanımına bırakılmış olmasına paylı mülkiyet hükümleri karşısında değer verilemeyeceği, paya vaki elatmanın önlenmesi, ve paylarına düşen ecrimisile hükmedilmesi gerekirken” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 23 nolu parsel bakımından davanın reddine, diğer parseller bakımından paya vaki elatmanın önlenmesine, Z. Ş.‘ın dava tarihi itibariyle payı kalmadığından ecrimisil isteminin reddine, diğer davacıların ise ecrimisil istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece; 23 nolu parsel bakımından davanın reddine, diğer parseller bakımından paya vaki elatmanın önlenmesine, Z.Ş.’ın dava tarihi itibariyle payı kalmadığından ecrimisil istemlerinin ise reddine, diğer davacıların ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazlar üzerinde davacılar ve davalının paylı mülkiyet üzere malik oldukları, 23 parsel dışındaki taşınmazların tamamının davalı tarafından kullanıldığı, davacılar yönünden intifadan men olgusunun gerçekleştiği belirlenerek haksız işgal tazminatı niteliğindeki bilimsel verilere uygun olarak tespit edilen ecrimisil isteği bakımından davanın kısmen kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ecrimisil miktarı yönünden davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak, davacılar dava dilekçesinde ecrimisil isteği yanında elatmanın önlenmesini de talep etmişler, ne var ki dava dilekçesinde ecrimisil yönünden dava değerini 15.000 TL olarak belirtirken elatılan taşınmazla ilgili olarak bir değer belirtmemişlerdir. Hemen belirtilmelidir ki, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçimine göre davanın nispi harca tabi olduğu ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 16.maddesi hükmü uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın elatılan yerin değeri ile istenilen ecrimisilin toplamından ibaret olacağı açıktır.O halde, elatmanın önlenmesi isteği bakımından keşfen belirlenen taşınmaz değeri üzerinden harç ikmali yaptırılarak işin esasına girilmesi gerekeceği tartışmasızdır.Hal böyle olunca, davada vekil ile temsil olunan davalılar yararına avukatlık ücreti tayin ve takdir edilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez.Davacıların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.