Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15700 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 241 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BAFRA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 03/10/2013NUMARASI : 2012/315-2013/405Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, yıkım ve ecrimisil talebinin ise reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, 1744 no'lu parselin 25,77 m2'lik kısmına davalının elatmasının önlenmesi talebinin kabulüne, yıkım ve ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından ecrimisil talebinin reddine dair karara hasren temyiz edilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı S.. Ö..'in paydaşı bulunduğu 1744 parsel sayılı tarla vasıflı taşınmazın 25,77 m2'lik kısmını davalının haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın fiilen kendi sınırlarına katmak suretiyle kullandığı saptanarak bu bölüme elatmanın önlenmesine, elatılan bölümde yıkımı gereken bir muhtesat bulunmadığı gözetilerek yıkım isteğinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davacının, ecrimisile yönelik temyiz itirazına gelince; bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nin 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)Somut olayda ise, yukarıda açıklanan ilke ve olgular gözetildiğinde davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı halde davacının paydaşı olduğu taşınmazı kullanımının haksız işgal sayılacağı, mahkemece, haksız işgalcinin taşınmaz malikine ödemekle yükümlü olduğu ecrimisilin hüküm altına alınması gerektiği kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca; istek gözetilmek suretiyle dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık ecrimisilin davacının payı oranında hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.