Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15614 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16289 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi,ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece , elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne,ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla duruşma günü olarak saptanan 12.11.2013 Salı günü saat 11.16 da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğine ve toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle davalının haklı ve geçerli bir hukuki sebebi olmaksızın kayden davacıya ait bağımsız bölümü kullandığı belirlenmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacının tüm,davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;Ana taşınmazda davacınında yer aldığı kayıt malikleri tarafından dava dışı yüklenici, davalı ve diğerleri aleyhine açılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ilişkin dava nedeniyle ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/8 esas 2006/296 karar sayılı ilamı ile sözleşmenin geriye dönük feshine karar verildiği, derecattan geçerek 8.4.2010 tarihinde kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.Öte yandan; davacının, çekişmeye konu (B) blok 3 nolu bağımsız bölümü 5.11.2010 tarihinde satış suretiyle edindiği kayden sabittir.Bilindiği gibi; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 günlü ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)O halde; kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine ilişkin kararının kesinleşmesi ile davalının çekişmeli taşınmazda malik olmadığı saptandığına göre; davacının, taşınmazı kayden edindiği tarihten itibaren dava tarihine kadarki dönemi kapsar şekilde belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, davacının taşınmazda hak sahibi olmadığı dönemide içerir biçimde ecirimisilin hüküm altına alınmış olması doğru olmadığı gibi,hüküm altına alınan ecrimisil miktarının nasıl hesaplandığıda denetime olanak verecek şekilde açıklanmamış olmasıda isabetli değildir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.