Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15566 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9977 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ: MALKARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 08/11/2012NUMARASI: 2012/36-2012/629Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacıların, mirasbırakan A.G.'ın dava konusu taşınmazları muvazaalı şekilde davalılara temlik ettiğinden bahisle eldeki davayı açtığı, mahkemece davanın reddine dair verilen kararın Dairece, 203, 239, 478 ve 709 parsel sayılı taşınmazlar bakımından davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davacının bu yönlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, yine Daire bozma ilamında dava konusu 415, 611 ve 710 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddedilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararın bozulduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda dava konusu edilen parsellerden 588 parsel dışındaki taşınmazlar hakkında karar verildiği ve Daire bozma kararı kapsamında değerlendirme yapıldığı, ancak dava konusu 588 parsel sayılı taşınmaz bakımından olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir.Hemen belirtilmelidir ki, bozmaya uyulmuş olmakla taraflar yararına kazanılmış hak doğar. Kazanılmış hak kuralı kamu düzeniyle ilgili olup resen araştırılması gerekli bir usul kuralıdır. Ancak maddi hataya dayalı olan bozma kararına uyulması ve buna göre bir karar verilmiş olması, kazanılmış hak kuralının istisnasını teşkil eder. Bu husus da gerek yargısal uygulamalarda ve gerek öğretide sapma göstermeksizin benimsenmiştir.Açıkça anlaşılacağı üzere, Dairemizin 17.02.2011 tarih ve 2011/579 E., 2011/1659 K., sayılı ilamında dava konusu 588 parselin zuhulen bozma kapsamı dışında bırakıldığı, bozma kararının bu yönüyle maddi hataya dayalı olduğu ve bozmaya uyulmuş olmasının bu nedenle taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğurmayacağı açıktır. Öte yandan Dairece, mahkeme kararı bozulmakla hükmün ortadan kalkacağı gözetilmeksizin mahkemece 6100 sayılı HMK.nun 297.(1086 sayılı HMK.nun 388.) maddesi gereğince tüm talepler bakımından sıra numarası altında tek tek hüküm kurulması gerekirken bunun yapılmamış olması isabetsizdir.Hal böyle olunca dava konusu 588 parsel sayılı taşınmaz bakımından da olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı tarafın bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.