Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15547 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16306 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ECRİMİSİLYanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; davacıların, davalı ile aralarında kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmeden sonra taşınmazlarının yüzölçümü miktarının arttığını, aralarında sözleşme olmaksızın davalıların bu kısmı da kullandığını, kira sözleşmesi yapmak için davette bulunduklarını ancak sözleşme yapmaya yanaşmadıklarını ileri sürerek 50.000,00.-TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesi istemi ile eldeki davayı açtıkları, Mahkemece, mahallinde 01.04.2010, 07.12.2010 ve 08.12.2011 tarihlerinde üç kez keşif yapıldığı, alınan ilk bilirkişi raporunda 1.593,87 m2’lik kısmın davalı tarafından kullanıldığı ve dört ay için 24.000,00.-TL. ikinci bilirkişi raporunda kullanılan alanın 1.581,39 m2’lik kısmın davalı tarafından kullanıldığı ve dört ay için 26.868,00 ... ve son alınan bilirkişi raporunda ise, 1.483,40 m2’lik kısmın davalının kullanımında olduğu ve dört ay için 24.000,00.-TL. ecrimisil bedeli belirlendiği, Mahkemece, alınan ikinci bilirkişi raporuna itibar edilerek, davanın kısmen kabulü ile ... üzerinden belirlenen tutarın 08.07.2009 tarihi itibarı ile efektif alış değerine göre belirlenen TL karşılığı olan 41.519,12.-TL ecrimisil alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK'nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.Bu nedenle, özellikle tarım arazilerin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek resen emsal araştırılmalı, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise, ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.Somut olaya gelince, yapılan keşifler sonucu alınan her bilirkişi raporunda, taşınmazın ecrimisil istenilen kısmının yüzölçümü diğer bilirkişi raporlarına göre farklı saptanmış, Mahkemece de raporlar arasındaki bu çelişki giderilmemiş ve kira sözleşmesi dışında kalan ve ecrimisil istenilen yerin yüzölçümü kesin olarak belirlenmemiştir. Öte yandan yukarıdaki ilkeler çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmadan alınan ikinci bilirkişi raporunda tespit edilen değerin ecrimisil bedeli olarak kabulü konusunda gösterilen gerekçe de yetersizdir.Hal böyle olunca, ecrimisil tespiti için yukarıdaki ilkeler çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılması, ecrimisil istenilen kısmın yüz ölçümünün kesin olarak belirlenmesi, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.