Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15537 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 6081 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: ADANA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 01/04/2010NUMARASI: 2008/685-2010/244Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana 3. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 01.04.2010 gün ve 2008/685 esas 2010/244 sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 25.1.2012 gün ve 11618-462 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili, dahili davalı vekilince istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kök parselin ihyası ile hazine adına tescili, mümkün olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, Seyhan Belediyesi hakkında karar verilmesine yerolmadığına, eski hale ihya isteğinin kabulüne dair verilen kararın davacı vekili, davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ve dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairece; Sicil kayıtlarının illetini teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek kayıtların dayanaksız hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davalı Seyhan belediyesi yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar yönünden bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği üzere eski hale ihya davasının kabulüne karar verilmiş olmasında kural alarak bir isabetsizlik bulunmadığı, ne var ki, mahkemece imar parselleri hakkında imarla oluşan sicil kayıtlarının iptaline karar verilmeksizin eski hale ihya kararı verilmiş olmasının doğru olmadığı hususlarına değinilerek bozulmuş, davacı vekili ile dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı vekilince karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki; Dairenin anılan bozma kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan; kamusal bir uygulama olan ve kişilerin iradesi dışında gerçekleştirilen imar işlemine karşı açılan davalarda kabul kararı verilmesi halinde imar parsel maliklerine yargılama gideri ile bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinin yüklenemeyeceği de tartışmasızdır. Diğer taraftan, davanın açılmasına davalı Adana Büyükşehir Belediyesi ile Seyhan Belediyesi'nin yapmış oldukları işlemlerin sebep olduğu, çekişme konusu bölümün yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içerisine dahil edilerek Seyhan Belediyesi ile ilgisinin kalmadığı, ancak anılan Belediyenin yapmış olduğu işlemlerden halefiyet ilkesi gereği Çukurova Belediyesi'nin sorumlu olduğu, bu durumda yargılama giderleri ile bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Çukurova Belediye Başkanlığının sorumlu tutulmuş olmasında da bir isabetsizlik yoktur. Ne var ki; çekişme konusu 1181 nolu kök parselin tapu kaydının getirtilip bilirkişi raporu denetlenmeden sonuca gidilmiş olması doğru olmadığı gibi, dava kabul edildiği halde, ihyasına karar verilen taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmemiş olması da doğru değildir.Yine, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmayıp, davadaki istek kamusal tasarruftan kaynaklanan sicil kaydının düzeltilmesine ilişkin bulunduğundan hüküm altına alınması gerekli karar ilam harcı ile davacı yararına takdir edilecek avukatlık ücretinin maktu olması gerektiğinin düşünülmemesi de isabetsizdir. Değinilen bu hususlar karar düzeltme istemi üzerine bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, Dairenin 25.01.2012 tarih, 2011/11618 Esas, 2012/462 Karar sayılı bozma ilamına yukarıda belirtilen gerekçeler de ilave edilmek suretiyle yerel mahkemenin 01.04.2010 tarih, 2008/685 Esas, 2010/244 sayılı kararının BOZULMASINA, sair karar düzeltme istekleri yerinde görülmediğinden REDDİNE, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.