Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15534 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 16043 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 03/02/2010NUMARASI: 2008/296-2010/31Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana 4. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 03.02.2010 gün ve 2008/296 esas 2010/31 karar sayılı hükmün bozulmasana ilişkin olan 05.03.2012 gün ve 14422-2290 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kök parselin ihyası ile hazine adına tescili, mümkün olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, Seyhan Belediyesi hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, eski hale ihya isteğinin kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekili, davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ile davalı R. C. vekili tarafından temyizi üzerine, Dairece; Çekişmeli taşınmazların öncesini teşkil eden 1054 sayılı taşınmazla ilgili olarak yapılan imar uygulamasına dair işlemin idari yargı yerinde iptal edildiği saptanarak çekişmeli taşınmazların sicil kaydının yolsuz tescil halini aldığı gözetilmek suretiyle kadastral parsele dönülmesine (ihyasına) karar verilmiş olmasının kural olarak doğru olduğu, öte yandan, imar uygulamasının kamusal tasarruf olduğu ve davalı gerçek kişi R... C...'ın yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı açık ise de; davayı ilk celsede kabul etmediği için lehine avukatlık ücreti tayin edilmemiş olmasında da bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak, ihyasına karar verilen kök parselin bir kısmı park alanında kalsa dahi, imar işleminin İdari Yargıda iptal edilmesiyle, bu işlemin kapsadığı tüm uygulamanın iptal edilmiş sayılacağı gözetilmeksizin taşınmazın tamamen ihyası yerine kısmen ihyasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu, öte yandan, mahkeme kararının infaz edilebilmesi için son imar düzenlemesi ile oluşan ve ihdas parselinin kapsamı içerisinde kalan imar parsel kayıtlarının iptaline de karar verilmesi gerekirken, sadece ihdas parselinin ihyasına karar verilmesi ile yetinilmesinin de doğru olmadığı hususlarına değinilerek bozulmuş, davacı vekili, davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili ve dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığı vekilince karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki; Dairenin anılan bozma kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki; dava kabul edildiği halde, ihyasına karar verilen taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmemiş olması doğru olmadığı gibi, yargılama giderlerinin bir bölümünün davacı Hazine üzerinde bırakılmış olması ve davalı belediyeler yararına avukatlık ücretinin hüküm altına alınmış olması da isabetsizdir.Değinilen bu hususlar karar düzeltme istemi üzerine bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, Dairenin 05.03.2012 tarih, 2011/14422 Esas, 2012/2290 Karar sayılı bozma ilamına yukarıda belirtilen gerekçeler ilave edilmek suretiyle yerel mahkemenin 03.02.2010 tarih, 2008/296 Esas, 2010/31 sayılı kararının BOZULMASINA, davacı Hazine vekilinin sair karar düzeltme istekleri ile davalı Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile dahili davalı Çukurova Belediye Başkanlığının tüm karar düzeltme istekleri yerinde görülmediğinden REDDİNE, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.