MAHKEMESİ: ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 20/05/2010NUMARASI: 2008/302-2010/357Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana 4. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 20.05.2010 gün ve 2008/302 esas 2010/357 karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 16.12.2011 gün ve 11255-12916 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, imar uygulamasının iptali nedeniyle kök parselin ihyası ile hazine adına tescili, mümkün olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkin olup, Seyhan Belediyesi hakkında karar verilmesine yerolmadığına, diğer belediyeler yönünden husumet yokluğundan davanın reddine, eski hale ihya isteğinin kabulü ile taşınmazın Hazine adına tesciline dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairece; Çekişme konusu 991 nolu parselin ihdas suretiyle Seyhan Belediyesi adına tescil edildiği ve Hazine adına sicil kaydının bulunmadığı gözetilerek davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği hususlarına değinilerek bozulmuş, davacı vekilince karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın ihdasen Seyhan Belediyesi adına tescil edilerek sözkonusu Belediyece başka bir çok parselle birlikte 37 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, daha sonra aynı bölgede Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından imar düzenlemesi yapıldığı, her iki imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararlarının kesinleştiği, dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan Çukurova Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dâhil edildiği görülmektedir.Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazda yapılan imar uygulamalarının iptal edildiğini, sicilin dayanaksız hale geldiğini, dava konusu yerin devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşlık araziden yolsuz olarak Seyhan Belediyesi adına ihdas edilerek tescil edildiğini ileri sürmek suretiyle imar parsellerinin çekişme konusu 991 nolu kök parsele isabet eden kısmının tapusunun iptali ile iski hale ihya sureti ile Hazine adına tescili, mümkün olmadığı takdirde tazminat istekli eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, Seyhan Belediyesi hakkında karar verilmesine yerolmadığına, diğer belediyeler yönünden husumet yokluğundan davanın reddine, davacının iddialarının sabit olduğu gerekçesi ile eski hale ihya ve Hazine adına tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, imar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve yolsuz tescil durumuna düşeceği açıktır. Dayanıksız kalan (illetten mücerret) kaydın ise iptalinin gerekeceği ve kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyası şeklinde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.Öte yandan; 3402 Sayılı Yasa, 3194 Sayılı İmar Yasası'nın 18. maddesi, 2981/3290 Sayılı İmar Affı Yasasının 10/C maddesinde öngörülen istisnai haller dışında 5519 Sayılı yasa gereğince tescil hükmü olmaksızın oluşturulan sicillerin TMK'nın 1025. maddesinde öngörülen yolsuz tescili oluşturacağı açıktır. Diğer taraftan; çekişmeli taşınmazın Belediye sınırları içerisinde ve kadastro sırasında tespit dışı bırakılan yer olduğunun belirlenmesi halinde, 1966 tarihinde yürürlüğe giren 775 Sayılı Yasanın 3/2. maddesinde öngörülen Belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, şayet yasa gereğince Belediyeye devri gereken yerlerden olduğu tespit edilirse, Hazine'nin taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı gözetilerek Hazinenin davasının reddine karar verilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.Yine, 775 sayılı yasanın 3. maddesi her ne kadar 19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 sayılı yasa ile iptal edilmiş ise de; iptal kararının bu tarihten önce doğmuş olan haklara etkili olmayacağı, bir başka ifadeyle kazanılmış hakkın korunacağı açıktır.Somut olaya gelince; mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulamanın hüküm kurmaya elverişli olduğunu söylebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; mahallinde yapılan uygulama neticesinde teknik bilirkişinin çekişme konusu taşınmazın tescil harici alandan ihdas edilerek Seyhan Belediyesi adına tecil edildiğini, halbu ki ihdas edilen alanda kapanmış yol bulunmadığını bildirdiği, ne var ki çekişme konusu 991 nolu kök parselin imar uygulamasından önceki vasfının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmadığı, öte yandan, çekişme konusu yerin Belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususu üzerinde de durulmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca; yukarıda değinilen ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, tarafların bu konuda gösterdikleri tüm delillerin toplanması, soruşturma eksiksiz tamamlanarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Anılan bu hususlar davacı vekilinin karar düzeltme isteği sonucu yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, karar düzeltme isteğinin HUMK'nun 440. maddesi gereğince kabulüyle, Dairenin 16.12.2011 tarih, 2011/11255 Esas, 2011/12916 Karar sayılı bozma kararının ortadan kaldırılmasına, yerel mahkemenin 20.05.2010 tarih, 2008/302 Esas, 2010/357 sayılı kararının açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.