MAHKEMESİ: İZMİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 13/10/2009NUMARASI: 2007/56-2009/303Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakanı babası H. A. Z.'nun bedelini kendisi ödediği halde 6015 ada 62 parseldeki 3 nolu dairenin mülkiyetini davalı eşi E. , ... plaka sayılı ticari taksiyi davalı G. , .... . plaka sayılı ticari taksiyi davalı T. adına tahsis ettiğini , gizli hibe ve ticari taksilerle ilgili tekelleşme yasağı kuralını dolanma saikiyle yapıldığını ileri sürüp tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tescilini, ticari taksilerin trafik sicilindeki kaydının iptali ile mirasçılar adına tescilini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, taşınmazın satışının muvazaalı olduğu, murisin ticari taksilerin bedelini ödediğine dair dosyada kesin kanıt bulunmadığı gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı ve davalı E.Z. vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakim.....raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düDava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu ve trafik sicil kayıtlarının iptali ile tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, taşınmaz yönünden davanın kabulüne, araçlar yönünden reddine karar verilmiştir.Gerçekten de ; taşıtlar yönünden mirasbırakanın bedelini ödemek suretiyle veya kendi üzerindeki kaydı davalıya intikali şeklinde bir tasarrufunun bulunduğu kanıtlanamadığı belirlenerek taşıtlar hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yönlere ilişkin davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Davalı E.'nin temyiz itirazlarına gelince; çekişmeye konu edilen 62 parseldeki 3 nolu bağımsız bölümün mirasbırakan tarafından bedelinin kayıt malikine ödenmek suretiyle sicil kaydının davalı üzerine tesis ettirildiği yapılan araştırma sonucu belirlenmiştir.Anılan bu işlem, elden bağış (gizli bağış) niteliğinde olup koşullarının gerçekleşmesi durumunda tenkis hükümlerine tabi olacağı ve bu tür bir işlemde 1.4.1974 tarih, 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı tartışmasızdır. Esasen davada bir tenkis isteği de bulunmamaktadır.O halde, çekişmeli taşınmaz yönünden muris muvazaasına dayalı isteğin reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilmiş olması doğru değildir.Davalı E. temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.